BEKLENEN OLDU

Yazan: Turgut Koçak 29 Ağustos 2015

Seçim hükümeti kuruldu. Ortada tarafsızlık marafsızlık yok. Eğer iki HDP’liyi tarafsızlığın nişanesi olarak göreceksek onları da alıp Recep Tayyip Erdoğan’ın onay verdiği bakanlarla birlikte duvara çalmak gerek. Geçmişte başı açık, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof Dr. Ayşen Gürcan’a bir bakalım. Adı geçen kişi öncelikle TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi’dir. Kuşkusuz isteyen istediği yerin yönetim kurulu üyesi olmayı bir yurttaş olarak hak etmiştir, buna bir diyeceğimiz olamaz ama TÜRGEV’in de ne olup ne olmadığını bilmeyen var mıdır acaba? Bilime karşı, dinsel içerikli eğitimden yana ve besleme bir vakfın yönetim kurulu üyesi olmak sanırız ki bir kişi hakkında yeterli bilgi için yeter de artar bile.

Bakanlarını açıklayan Ahmet Davutoğlu’nu dinledik. Her sözü yalan, her sözü alavere dalavere ile dolu. Neymiş efendim bu ekibi oluşturmak için çok çalışıp çok uğraşmış. HDP’li üyeleri çıkınca diğerlerini bakan koltuğuna oturtmak için acaba çok çalışmaya mı gereksinim vardır? Bunların hemen hepsi de Recep Tayyip Erdoğan’ın adamları değil midir? Listede yer alanlar AKP’lilerden de daha öz AKP’lilerdir. Daha da önemlisi her biri Recep Tayyip Erdoğan’ın rendesinde rendelenip budaksız pürüzsüz hale getirilmiş kimselerdir ki, bunun için çalışmaya çabalamaya ne hacettir?

Bir de Recep Tayyip Erdoğan’ın gizli görüşüp MHP içinde Truva atı olarak abartılmış Tuğrul Türkeş var. Tuğrul Türkeş ki, soyadının dışında hangi özelliği olduğu için siyaset sahnesinde bulunduğu yere emeğiyle gelmiştir ki ne önemsenecek yanı vardır? Zaten, diğer kardeş Türkeş ise AKP’nin milletvekili değil miydi? Tuğrul Türkeş ise geçmişte az mı yalpalamıştır da bugün bu yalpalamasına şaşırılsın? Ahmet Davutoğlu Tuğrul Türkeş’e bir teşekkür ediyor yetmiyor partililerine diyor ki, “huzurunuzda Tuğrul Türkeş’e bir kez daha teşekkür ediyorum.” Ahmet Davutoğlu çok çalışmışmış. Doğrudur, insan her zaman iyi ve olumlu şeylere kafa yoracak değil ya, bu işin şeytani yanları da var. Sizin anlayacağınız iradesiz Davutoğlu, değil de her şeye karışan sarayın muktediri çok çalışıp bu ekibi oluşturmuştur kesin.

Davutoğlu, seçim hükümeti için övücü sözleri arka arkaya sıralıyor. Bu hükümet öyle bir hükümetmiş ki, 4 yıllık hükümetler kadar çok çalışacakmış. Yani ne demeye getiriyor, bu hükümeti sadece seçim hükümeti değil, aynı zamanda da bir icraat hükümetidir. Bu hükümetin herhangi bir şey yapacak iradesi olduğunu sanmıyoruz ama AKP’nin devlet katında daha da kadrolaşması için birçok atamalara olur çekeceği kesin. Üstelik de bu hükümet Öz AKP’lilerden oluştuğu için seçimlerde kim bilir ne hilelere başvuracaktır hepimiz tanık olacağız. Bu hileleri HDP’li iki Alevi Bakan’ın engelleyeceği sanılıyorsa sananlar kesinlikle rüya görüyorlardır. Hem hiç, AKP’nin Alevilerinden insanın beklentisi mi olurmuş?Onlar da AKP’lilere uyarlar olur biter.

Levent Tüzel Bakanlığı kabul etmedi ya, Kürt kökenli HDP’lilerden çok, yandan çarklı HDP’ye yamanmış sözüm ona kendilerine sosyalistim diyenlerden geliyor en çok eleştiri. Bize kalırsa Levent Tüzel olması gerekeni yapmış, bir savaş hükümetinde yer alamayacağını söylemiş. Şimdi Tüzel’in bu sözlerine esip yağanlar var. Onlara diyoruz ki, sizler Levent Tüzel’in açıklamalarına bozulacağınıza, nerede yanlış yapıyoruz diye oturup bir düşünseniz olmaz mı? Ama yok, sizler hemen kim sizin gibi düşünmüyorsa sözünüzü hazırlamışsınız, ettiğiniz laflara bakılırsa lafı ne olacak canım Türk bunlar demeye getiriyorsunuz. Hani bu tür sözlerinizi duyunca bu kadar mayanızın ne zaman ekşiyip bozulduğunu düşünmeden edemiyoruz.

Özetleyelim: Ahmet Davutoğlu’nun çok çalışarak ortaya çıkardığı hükümet kendisinin buldukları isimlerden falan oluşmuş değil. Bunların hepsi Beştepe Külliyesi’nden Davutoğlu’nun eline tutuşturulmuş isimler o kadar. Bunların içinde belki 2 HDP’liyi ayrı tutmak gerekir diyeceğiz de bunu da gönül rahatlığı ile diyemiyoruz. Çünkü bu muhteremlere de önceden cengel atılıp atılmadığını bilmiyoruz. Bu hükümet Türkiye’yi seçimlere götürecek. Bu hükümet aslına bakarsanız en gözü kara AKP’lilerden oluşmuştur. Bu yüzden de bu hükümetin hileleri kesinlikle olacaktır.

7 Haziran seçimlerinden çok daha uyanık olunmalı ve çok daha fazla sandıklara ve sandıklara yansıyan oylara sahip çıkılmalıdır.

Sahip çıkılmalıdır ki, 1 Kasım gecesi Beştepe Külliyesi’nin de elektrikleri sönsün AKP Genel Merkezi’nin de.