Yazan: Turgut Koçak 26 Ekim 2021
Bakanlar Kurulu niye toplanır bilinmez ama vardır bir işleri de toplanmıştır deyip geçelim. Ama bu toplantıdan hemen önce Erdoğan Bahçeli görüşmesinin kıymeti harbiyesi neydi acaba isterseniz biraz bu konuyu karıştıralım.
Ancak ne görüşüldüğü pek çok kesim tarafından sürpriz olmadığı gibi bizim için de sürpriz değildi elbette. Çünkü Erdoğan Kavala ile ilgili bir açıklama yapmış, 10 ülkenin Büyükelçileri için de istenmeyen adam ilan edilmeleri için sert sözler söyleyerek öyle bir efelenmişti ki elbette bunun sonuçları olacaktı. Sonra Merkez Bankası’nın yüzde 2’lik faiz indirimine gitmesiyle birlikte allak bullak olmuş piyasalar söz konusuydu. TL’nin değeri pul olmuş zamlar zamların üstüne geldiği yetmiyormuş gibi yeni zamlara da kapı aralanmıştı. Doğal olarak bu iki muhterem ülkenin dertlerine çare olacak konuları görüşecek değillerdi ya daha doğrusu görüşseler de bir değişmeyeceği için görüşmelerin konusu aşağı yukarı belli gibiydi. Eee büyükelçilerin sözle haddi bildirilmişti bildirilmesine de ortaya çıkacak yeni durum nasıl karşılanacaktı? Hoş Bahçeli’yi bıraksan işi Viyana’yı kuşatmaya kadar götürürdü bu yüzden de daha fazla çam devirmeden iş nasıl çözülür büyük bir olasılıkla bu görüşülmüştür. Tabi Yüksek ekonomi bilgisi Erdoğan’da gani ganidir de yine de meseleyi madem ittifaklar Bahçeli’ye de açmadan olmazdı. Eh bu konularda görüşülmüş daha doğrusu konuşulmuş olabilir.
Haa evet, bir de meclisten geçirilmek istenen savaş tezkeresi var. Bu konuya da değinilmiştir elbette. Malum bu kez CHP mırın kırın ediyor. Aldığımız bilgilere göre ise konuyla ilgili sert bir eleştiri yapacakmış ama yine de vatan, millet, Sakarya için “Evet” diyecekmiş.
Bir de kamu bankalarında faizlerin düşürülmesi ile ilgili talimat söz konusu tabi. Bu konuda özel bankalara talimat verilemeyeceği için onlara da tavsiyede bulunması öngörülmüştü sanırız bu konuda da bir şeyler konuşulmuş olabilir.
Kamu bankalarının para basmaları mümkün olmadığına göre kamu bankaları nereden para bulacaklardı da kredi musluklarını hem açacaklar hem de faizleri aşağı çekeceklerdi? Zaten TL’deki erime ve sürekli olarak zamların arka arkaya gelmesi ve enflasyon oranlarının düşmek yerine artış eğilimi göstermesi nedeniyle güven duygusu da tamamıyla piyasalarda yitirildiği için işler hiç de kolay olmayacaktı. Verilecek krediler hiç değil bazı yatırımlara giderse güvenilmeyecek alanlara kredi muslukları kapalı tutulursa bir şeyler olacağı düşünülmüş olabilir de bütün bunlar bile bu iktidarın artık kolay kolay üstesinden gelemeyeceği zorluklar olarak önümüzde geçilmez bir kale gibi durmaktadır.
Bu arada eriyen ittifak oyları de göz önünde bulundurularak bir erken seçimin kapısı aralanır mı, yurttaşların rahatlaması ve yeniden yüzlerini bu iktidara çevirmeleri için bir şeyler yapılabilir mi zaten bu konu ittifakın gündeminden hiç düşmeyen şeyler. Ancak gelen anketlerde de bir şeyler yapılma yolları denense de zevahirin kurtarılamayacağı yönünde bilgiler ağır bastığı için bu iki muhterem de seçimlerin 2023’te yapılacağını söyleyip durmalarının nedenini de buralarda aramak gerekir. Bütün bu söylenenlerin aksine ittifak çıkarına bir ortam yarattığını düşünür düşünmez de erken seçime gidebilir sizler söylenene hiç ama hiç aldanmayın…
Eskisi gibi inşaat sektörü ile de bir şey yapılamazdı. Zaten döviz fiyatlarının artması inşaat sektörü girdilerini de aşırı bir zam yüklemişti. Bu yönde herhangi bir adımın atılması intihar olacağı için başka başka alanlar düşünülebilirdi. Örneğin tarım ürünleri diyeceğiz de bu alanda da fiyatların fırlaması sonuç daha önce nasıl getirmediyse yine getirmez iktidarın eli hamur karnı aç ortadan kalmasına sebep olacağı için bu alanı da riskli görmek gerekirdi. Bütün bunlar konuşulmuştur. Erdoğan’ın açıklamaları ve Merkez Bankası’nın talimatla aldığı karar sonucu neler yaşandığı gün gibi ortadaydı. Sonuç olarak ne yapılırsa yapılsın fiyat patlamalarının bu iktidar altında kalabilirdi. Bütün bunlar görüşülmüş müdür bilemiyoruz tabi.
Bahçeli ve Erdoğan görüşmesi, uzun süren bakanlar kurulu toplantısı sonuçları üzerinden ancak aklımıza gelenler bunlar. Konu daha sonra kamuoyuna yansıdığında daha sağlıklı olarak ele alınabilir ve gerekli değerlendirmeler de yapılabilir. Fakat bu konuyu şöyle kapatmamız yine de olasıdır. Kimse ne Bahçeli ve Erdoğan görüşmesinden umutlu olmamalıdır. Çünkü görünen köy kılavuz istemez. Bu iktidarın artık iktidar çarkını döndürecek ne gücü ne de takati kalmamıştır. Kuşkusuz iyi şeyler olmasını herkes diler ve ister. Ancak yukarıda da söylediğimiz gibi artık bu iktidarın yaşamımızda iyi şeyler gerçekleştirecek ve bize hiç değil nefes aldırabilecek bir şeyler yapması da söz konusu olamaz. Önümüz kış neler yaşayacağımızı hem de daha ağırını geçen yılki kıştan bildiğimize göre en kötüsüne hazırlıklı olmalıyız derim ben.
Dün Bakanlar Kurulu toplantısı yapıldı. Şimdi bir soru daha soralım Bakan var mı ki Bakanlar Kurulu olsun ve toplantı yapsın?
Konu ile ilgili düşünce belirten namuslu bilim insanlarının dedikleri ortadayken, iktidarın hiçbir ilkeli davranışı söz konusu değilken bazı şeylerin 20 yıldan sonra düzeleceğini ummak veya düşünmek akıl kârı değildir.
Öyle ki artık yandaşlar bile bu iktidarla ilgili söz söylerken köşeli konuşmaktan vazgeçip yuvarlak konuşmaya başladılarsa bilin ki ortalığın kel Ali’nin bağına dönmesi her an olasıdır.