Yazan: Turgut Koçak 20 Haziran 2014
Recep Tayyip Erdoğan’ın Avusturya’taki konuşmasını dinlediniz mi? Dinlediyseniz içerik adına hiçbir şey olmadığını görmüşsünüzdür. Ancak Yine de konuşmalarının kimi yerlerinde ilginçlikler yok da değildi. Örneğin; Recep Tayyip Erdoğan’a göre kendisine yönelik sayısız yıkma girişiminde bulunulmuş ama başarılamamış. Darbeden söz ediyor, kendi kitidarlarının yolsuzluklarına yönelik 17 ve 25 Aralık 2013 tarihinde yapılan operasyonlarını dile getirerek diyor ki; “başaramadılar”. Ne olacak kırk yıllık hani olmaz ki yani. Aynı tas aynı hamam devam ediyor her şey.
Anladığımız kadarıyla kendisine ve iktidarına yönelik darbe girişiminde bulunduğu savı ile ordu mensupları, akademisyen, gazeteci, sanatçı, politikacı pek çok kişi bu yüzden tutuklanmış ve haklarında ağır cezalar verilmişti. Ne var ki, dün en son olarak Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlalleri var diyerek yeniden yargılama yolunu açmasıyla tutukluların hemen tamamı serbest bırakıldı. Hem anlaşılan Recep Tayyip Erdoğan, darbenin ne olduğunu ve nasıl yapıldığını bilmiyor olsa gerek ki, bir darbe lafıdır tutturup durdu. Recep Tayyip Erdoğan’a göre herkes darbeci ama her nasılsa darbe için küçücük bir kalkışma bile söz konusu olmamış. Bütün bu gerçeklere karşın darbecilikten yargılananlara yargı ağır cezalar vererek insanların yıllarını çalmıştır. Bu insanların bazıları da serbest bırakıldıktan sonra askeri elbiselerini giyip görevlernin başına geçmeye hazırlanıyorlar. Son olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı Anayasa Mahkemesi’nin 52. Kuruluş yıldönümünde dinlemiştim. Kılıç orada bulunan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Bakanlarının yüzüne karşı yargıdaki bozulmayı anlattıktan sonra şöyle demişti. “Basit bir ticaret davasında bile artık kimse yargıya güven duymaz oldu.” Bu son tahliyeler de göstermiştir ki, yargının kararlarına güven duyulmamasını gerektiren çok örnek var.
Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının en can alıcı yanı ise 17 ve 25 Aralık 2013 operasyonu sonrasında ortaya çıkan ne varsa hepsinin düzmece olduğunu söylemesi. Recep Tayyip Erdoğan bu söylediklerine kendisi inanıyor mu acaba? 17 Aralık operasyonu sonrasında ortalığa saçılan ve kaynağı bile açıklanamayan evlerden, para kasalarından ve ayakkabı kutularından çıkan paralar neyin nesiydi? Sizin dört bakanınızı görevlerinden eden rüşvet almak da içinde bir fezleke ile meclisin gündemine gelen bilgi ve belgelerden haberiniz olmadı mı ki, yüzünüz bile kızarmadan bu kadar emin konuşabiliyorsunuz. Haydi, konuşuyorsunuz, bütün bu gerçekleri ortaya çıkaran savcı ve yargıçları sizin siyasi gücünüz değil mi görevlerinden alıp her birini bir dağa süren? Dahası bu operasyonda yer alanların şu an kaçı yerlerini koruyor? Eğer hiçbiri korumuyorsa madem çekilen operasyonun maddi temeli yoktu niye yargıya hesap verilmesinden korkuldu? 17 Aralık operasyonu sonucu tutuklananlardan niye bir tek kişi içerde yok? Yoksa o görüntülerin hepsi sahteydi de bizlere mi yanlış görüntü verildi. Bu olayda Reza Zarrab’ı korumak için önüne yatmaktan söz eden bakanınızı dinlediniz mi? 800 bin dolarlık saatin öyküsünü de mi bilmiyorsunuz? Halk Bankası’na Genel müdür yaptığınız zatı muhteremin durumu neydi öyle? Sizler böyle mi İmam Hatip Okulları yaptırıyorsunuz?
Gelelim 25 Aralık Operasyonuna. Bu operasyonu engelleyen siz değil misiniz? Oğlunuz Bilal’in savcı önüne çıkmaması için siz değil misiniz saklayan ve yanınızdan ayırmayıp her gittiğiniz yere götüren? Telefon tapelerine düşen konuşmaya ne buyuruyorsunuz? Depolar dolusu paranın öyküsünü ve sıfırlanmasını dünya alem duymadı mı? 25 Aralık operasyonunun yapılmasını engelleyen bizzat siz değil misiniz? Bu operasyonda görev alanların akıbeti ne oldu bu ülkenin insanları bilmiyor mu sanıyorsunuz?
TÜBİTAK’ı falcı ve medyumevine çeviren sizin iktidarınız değil mi? İktidarınızın görevden aldığığı ve göreve atadıkları kimseleri açıklama yürekliliğini göstermeniz olası mı? Siz değil misiniz konuşmanızın montaj, hem de kelime kelime montaj olduğunu bu kuruma açıklattırıp toplumun aklıyla alay eden? Medem TÜBİTAK montaj diyor, peki İngiltere’deki kuruluş niçin bu konuşma tapesinin asla montaj olamayacağını söylüyor?
Viyana’ya topladığınız akıl tutulması içinde olanlar sizin yalanlarınızı yutabilir ve hatta sizi “Allah’ın en seçkin” kulu olarak görür ve avuçları patlayıncaya kadar da sizi alkışlayabilirler. Ama bizler sizin yalanlarınıza asla kanmayız Bay Recep Tayyip Erdoğan asla. Bu yüzden de gönlünüzde varsa eğer Cumhurbaşkanı (Başkan) olmak, ki olabilir.
Ne demişler; her yiğidin gönlünde bir aslan yatar yatmasına da biz izin verirsek tabi…
Şunun şurasında az bir zaman kaldı bekleyin göreceksiniz.