Yazan: Turgut Koçak 8 Şubat 2021
Kapitalist dünyanın ne denli ahlaksız olduğunu söylemeye bile gerek yok. İnsanlığın başına korona virüsü de bela edenler onlar, buradan para kazanmak isteyenler de. Dolayısı ile aşı devreye girdikten sonra bir de baktık gördük ki aşı turizmi başlamış. Aşı sömürüsünden söz etsek de etmesek de bu gerçeği zaten herkes biliyor. Aşılanma sıraya indirildi. Önce belli bir yaş üstü kimseler aşılandı. Tehlikeyle en içli dışlı olanlar öncelenerek de bir listeleme yapılıp aşılar meslek gruplarına göre de bir şekle sokuldu. Sokuldu ama bu arada da ilginç şeyler yaşamaya başladık. Alman Dışişleri Bakanı ile bizim ülkemizin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Berlin’de görüştüler. Şimdi sıkı durun bu görüşmede Mevlüt Çavuşoğlu bakın ne söylemiş; “Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız. Tüm dostlarımız güvenli bir şekilde tatil yapabilir.”
Evet, bu söz size olağanmış gibi gelebilir ancak bizim için hiç de öyle değil. Çünkü denilmek isteniyor ki turiste öyle ya da böyle hizmet eden herkesi aşılayacağız, sizler de Gailesiz, tasasız tatilinizi yapabilirsiniz. Peki, anladık da şu an bizim ülkemizde aşı randevuları niye iptal edildi? Niye söz verildiği gibi aşı takvimi uygulanamıyor?
Bu davranış aslında AKP ve saray iktidarı katında halkımızı ne yerine koyduğunun senedi gibi söylenmiş sözler. Almanya halkı demek ki AKP ve saray iktidarı için öyle önemli öyle önemli ki Bakan Çavuşoğlu bu sözleri rahatlıkla dile getirebiliyor. Getirebiliyor çünkü bu iktidarın en kutsalı para. Para nereden gelecekse orası da onlar için çok ama çok önemli.
Bu sözlerin küçültücü yanını varın siz düşünün. Ülkemize Alman turisti çekmek için her boyaya giriliyor ve ”turistin görebileceği herkes aşılanmış olacak” deniliyor. Oysa ülkemizde aşı ile ilgili söylenen her söz bugün Sağlık Bakanı’nın ağzında evelemeye gevelemeye dönüşmüş durumda. Ne diyelim, sağlık konusunda da sözü geçen kişi demek ki Çavuşoğlu’ymuş, Fahrettin Koca değil.
Aşılanacaklarmış sözüyle iller ilçeler bile belli olmuş. Bu il ve ilçeler genellikle turistin gelip tatil yapacağı il ve ilçeler. Dolayısıyla da turistle bu il ve ilçelerde kim temasta bulunacak ve turiste kim hizmet verecekse aşıları yapılacakmış. Ülkemiz diğer il ve ilçelerinde yaşayanların ise şanssızlığı il ve ilçelerinin turistlerin uğrak yeri olmamaları. Bu durumda turist çekemeyen il ve ilçelerimiz ne yapacaklar, şehirlerine deniz mi getirecekler?
Aslında söylenecek çok şey var. Ülkenin kalkınması için en küçük adım bile atmamış olan AKP ve saray iktidarı satmadık ne fabrika bırakmış ne de yarınlarımızın güvencesi konumunda kurum ve kuruluş. Dolayısı ile sanayi konusunda da başkaca getirisi yüksek alanlarda da üretim yapılmasından umut kesilmiş. Bu yüzden ülke ekonomisi batık, enflasyon almış başını gitmiş, işsizlikte çağ atlamışız. Bu iktidarın elinde geriye kala kala bir turizm kalmış ki onu da pazarlarken neredeyse yabancıların önünde bir takla atılmadığı kalmış. Almanya’da basının önünde söylenen sözler bize sorarsanız ezikliğin ve çaresizliğin dışa vurumu vurumu da bu konu iktidarı ilgilendirse bize ne de ülkemizi ve ülkemizin yurttaşlarını ilgilendirdiği için bizler de bu davranışa karşı çıkıyor ve eleştiriyoruz.
Bakanın sözleri her konuda çuvallanıldığının adeta bir resmi gibi. Hoş bu davranış salt Alman Dışişleri Bakanı ile görüşülürken sergilenmiyor. Hemen tüm ülkelerarası ilişkilere yansıyor. Dolayısı ile de bu iktidardan iyi şeyler de yapabileceğini akla getirmek yanılgıların en büyüğü olarak karşımıza çıkıyor.
Bu eziklik çok tehlikeli aslında.Çünkü her seçim döneminde dışarıya karşı öyle kükremeler işitiyoruz ki seçim bitiyor her şey bir de bakıyorsunuz ki tersine dönmüş. Şu gerçek bile aslında çok şeyi anlatmaya yeter de artar bile ama nedense iktidar her bir şeyi yalanla perdeleme yolunu seçerek halkın yanlışı doğruymuş gibi anlaması için binbir yalana sarılıyor.
Yalansa her zaman olduğu gibi söyleyenin mumunun yatsıya kadar yandığı gerçeği ile yüz yüze gelince fısss diye sönüyor ama artık bu iktidarın yalanları ise yatsıya kadar bile sürmüyor.
Anlık fısss sesi duyuyoruz artık.