Yazan: Turgut Koçak 19 Mayıs 2012
Böylesi ne görülmüştür ne de duyulmuştur. ABD Uludere katliamı ile ilgili istihbaratı biz verdik diyor, bu konu eleştirilince de Başbakan ayağa zıplayarak Amerika’dan önce eleştiri yapanlara yanıt vermeye kalkıyor. Neymiş efendim; “Amerika yönetimini zor düşürme gayreti”ymiş. Allah, Allah işe bakın, adam kraldan çok kralcı! Obama’yı, ya da Amerika’da seçim kazanması için herhangi birisini savunmak Bay Tayyip’e düşmüş gibi. Demek ki, aynanın sır dediğimiz maddesi dökülünce böyle görüntü veriyor. Öyle ya Bay Tayyip bütün fotoğrafları birbirine karıştırır oldu. Bu yüzden de Amerikan yönetimini düşünmek ve savunmak kendisine düştü. Ne diyelim, işler iyice zıvanadan çıkınca böyle oluyor demek. Kısa açıklamada şaşırtıcı olan salt Amerika ile ilgili olarak söylediği olsa onun nedenini zaten biliyoruz. Çünkü Bay Tayyip Eşbaşkan. Asıl bizi şaşırtan ikincisi oldu. Genelkurmay’ın konu ile ilgili açıklamalarını sahipleniyor. Daha da ileri giderek bana bağlı kuruluşlar kendi konuları ile ilgili tabi açıklama yapacaklar diyor. Oysa yakın zamana kadar Genelkurmay’dan ya da askeri bir kurumdan gelen açıklamalarla ilgili neler demiyordu ki Bay Tayyip. Şimdi bunları sıralasak hiçbiri yenilir yutulur cinsten değil. Öyle ya; işin rengi değişti. NATO’ya içten bağlı bir Genelkurmay Başkanı, iktidarın her dediğine evet çekilen bir düzen yakalandı DEMEK Kİ, orduda.
Benzer açıklamayı Abdullah Gül yaptı. Genelkurmay açıklama yapmışsa inanmak lazımmış. Vay anasına! İnsan bu sözleri düşünde görse hayra yormaz. Ama oluyor işte. Üstelik Abdullah Gül NATO toplantısı için Amerika’ya gitmiyor mu? Gidiyor. Öyleyse Amerika’ya toz kondurmamak gerek. Amerika’ya karşı düşmanlığı arttıracak bütün pürüzleri temizlemekle görevliler ya, zatı muhteremlerde yani bay ikili Abdullah Gül ve Bay Tayyip de bunu yapıyor.
Konu ile ilgili olarak dünkü yazımızda da değindik. Bunların iyice çivisi çıkmış. Öylesine haritayı pusulayı şaşırmışlar ki, Amerika’ya bir şey olur korkusu ile ödleri patlıyor. Malum bunların iktidarı da Amerika ile iyi ilişkilere bağlı ya; bozulur korkusu içindeler. İkilinin demeçlerini dinleyince bunların Türkiye adına yürütmenin tepesinde oturduklarını kim iddia edebilir? Edebilen varsa buyursun çıksın ortaya. Hani demişler ki; deveye neren eğri, demiş ki, nerem doğru ki. Bunlarınki o hesap. Ne söylerlerse boşluğa düşüyorlar. Ele alınır tutulur yanları kalmadı. Demek ki, çürüme dedikleri şey bu olsa gerek. İşin özü de bu. AKP iktidarı tepesinden tabanına çürümüştür. Bu çürümedir ki, onların halkın gözünün içine baka baka yalan söylemelerini gerektiriyor. Başkaca yapacakları şey yok. İktidarlarını borçlu oldukları Amerika’ya karşı ister istemez boyunları bükük. Ama böylesi durumlar için bizde güzel bir söz vardır anımsatalım. EL ATINA BİNEN ÇABUK İNER. Bunlarda bu yüzden zamanlarını doldurmuşlardır. Yani attan inme zamanları çoktan gelmiştir de geçmektedir bile.
Bütün bu karmaşada Suriye’yi de ihmal etmeyen Başbakan Beşar Esad’ı iktidardan indirmek için çeteleşmiş işbirlikçilere desteğini bir kez daha yineliyor. Adam kendi ülkesindeki sosyal çalkantıları görmüyor, gözünü Suriye’ye dikmiş. Önceki gün Amanos dağlarında pusuya düşürülen ve yaşamlarından olan askerler niçin öldüler dersiniz? Ya bir türlü sonuca bağlanamayan memur aylıkları ile ilgili gelinen çıkışsızlığa ne demeli? Bay Tayyip’in bu konuyla ilgili yanıtını da dinledik. Aylıklar artarsaymış; Yunanistan’a dönermişiz. Gel de çık işin içinden çıkabilirsen. Memurlara yıllık maaş artışını bir sonuca bağlayama, işçilerin toplusözleşme sonucu maaş artırım istekleri ile ilgili olarak patronlarla anlaş, emeklileri adam yerine bile koyma kısaca ülkenin 60 milyonunu hiçe say derdin tasan Amerika’nın yönetiminin yıpranıp yıpranmadığı olsun.
Diyoruz ya; AKP iktidarı, gelmiş geçmiş bütün Amerikancı iktidarlara rahmet okuttu diye. Az bile söylüyoruz. Bir ülkenin güvenliğini başkalarının eline ver, ekonomiyi uluslararası şirketlerin istekleri doğrultusunda götür, işçilerin, emekçilerin, öğrencilerin kısaca ülkede emeği ile yaşayan herkesi susturmak ve hak aramalarını engellemek için üstlerine polisi sür ondan sonra da çık ortaya demokrasiden demokrasinin ilerisinden şundan bundan dem vur! Tabi ne demişler yerseniz; AKP’nin ki de o hesap. YERSENİZ diye çıktığı yolun duvarına bir gün toslayacaklarını düşünmeseler de, sanki hep iktidarda kalacaklarını hesap etseler de eceli gelen şey cami duvarına işermiş ya işte öyle sonu gelen iktidar da yabancıların hamiliğine sığınırmış. Bilemeyiz yabancılar kendilerine hizmette kusur etmeyenlerini kollar ya da kollamaz, (gerçi daha çok kollamaz ya).
Daha çok SÜPÜRÜN ŞUNLARI DELİĞE der çıkar işin içinden.
Bizde sert söyleyelim iktidarın başı Bay Tayyip’e.
AMERİKAN YÖNETİMİ ZORA DÜŞSE SANA NE DÜŞMESE SANA NE?