ALLAH KAHRETSİN FAİZ LOBİSİİİ!!!

Yazan: Turgut Koçak 26 Temmuz 2013

AKP iktidarı işbaşına geldiği günden bu yana dışarıdan gelen sıcak paraya ekonomiyi bağlamış binmiş bir ata gidiyor kıyamete. İktidar olduğu 3 Kasım 2002 tarihinden bu yana ekonomiyi üretim yaparak ayakta tutmak bir kez olsun aklına gelmiş değil. Durum bu olunca doğal olarak da, Türkiye ekonomisi finans çevrelerince istenildiği gibi yönetildi. Ne var ki, ekonomi gelip uçurumun kıyısına dayandı. Durumu kendi açılarından tehlikeli gören finans çevreleri ise Türkiye ekonomisinin 180 milyar dolar civarında bir parayı karşılayacak durumda olmadığı için bir an önce kaçmayı seçmiştir. Olanlar sonrasında Merkez Bankası’nın rezervlerinden dövizin yükselmesinin önüne geçilmek istense de bunun başarılı olmayacağı kısa zamanda görülmüştür. Kaldı ki, Merkez Bankası’ndaki rezerv sadece Merkez Bankası’nın da değildir.

AKP iktidarının işbaşına gelmesinden bugüne kadar seçimler kazanarak işbaşında kalmasını uluslararası sermayenin sağladığını herkes bilmektedir. Üretime yatırım yapmaksızın yan gelip yatarak sürekli olarak ekonomiyi sıcak para ile götürmek isteyen AKP iktidarının geldiğimiz noktada pili bitmiştir. Tam 11 yıldır finans çevrelerine kapıyı ağzına kadar açıp ve rantiyeyi gözetmekten başka bir şey yapmayanlar şimdi kalkmışlar faiz lobisi üzerinden Türkiye halkını bayatlamış silah olan milliyetçiliğe sarılarak bir kez daha kandırmak istiyorlar. Öyle ya, AKP ekonomi dümenini iyi yürütüyordu ama yabancılar Türkiye’nin başına çorap örmek için kalkıp Türkiye’ye düşmanlık yaparak Türkiye’nin ekonomisini yıkmak istemişlerdi. Bu durumda; mağdur olarak halk kimi anlayacaktı? Elbette Recep Tayyip Erdoğan ve Tayfasını. Çünkü Türkiye’nin düşmanları harekete geçmişler ve Recep Tayyip Erdoğan’ı zor durumda bırakmışlardı. Köylü kurnazlığını hep silah olarak kullanan AKP iktidarı böylece gerçekleri tersine çevirip bir kez daha seçimleri kazanmanın derdine düşmüştü.

Düşmüştü ama bu safsataları artık ne geniş emekçi yığınları yutuyordu ne de değişik sınıf ve katmanlar. Şunun şurasında yerel seçimlere de pek bir şey kalmadığı için tutuşan Recep Tayyip Erdoğan’ı sürekli olarak celallenmiş şekilde karşımızda görüyoruz. İftar programlarında; kin ve nefretini kustuğu, Gezi Parkı eylemcilerini suçlayarak neredeyse faiz lobisinin oyuncağı olmuş gibi gösteriyor ve gösteriye katılan geniş halk yığınlarını töhmet altında bırakmak istiyordu. Oysa finans kuruluşlarının oyuncağı konumuna düşmüş bir iktidarın suçunu başkalarına yıkmaya çalışmasının anlaşılmayacak bir yanı yoktu.

Allah kahretsin faiz lobisiii!!! Öcüsüyle ortalıkta fink atan Sayın Başbakan bir kez daha Kayserililiğe soyunmuş eşeği boyayıp sahibine satmaya kalkmıştır. Ne var ki, kullandığı boya kiremit tozu olduğu için kolaylıkla dökülmekte, halk da eşeğin kimin eşeği olduğunu görmekte zorlanmamaktadır.

AKP iktidarının en tepesindeki Recep Tayyip Erdoğan’dan tutun da aşağılara doğru hemen herkes sapır sapır dökülmeye başladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek çıkmış Ankara’nın AVM sayısında birinci sırada olduğunu söylüyor ve bunu bir başarı olarak anladığı için de övünüp duruyor. Kapitalizm ayakta kalmak ve daha çok kâr etmek için toplumu geceli gündüzlü yaptıkları reklamlarla tüketime zorluyor. AVM’ler de tüketimin önemli silahlarından birisi. Üstelik bunların neredeyse tamamına yakını yabancı ya da yabancı ortaklığı ile götürülüyor.

Dedik ya iktidar panik içinde. Ali Babacan farklı şeyler söylüyor, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan farklı. Bu durumda gösteriyor ki, Başbakan’ın TESK’in iftar yemeğinde o malum konuşmayı yapması boşuna değildir. Şimdi AKP ileri gelenleri ne söylüyorsa yurttaşlarımızın tam tersini anlaması çıkarlarınadır. Zira her şey daha da kötüye gidecek iktidar da bu kötü gidişin faturasını halkımıza ödetmeye kalkacaktır.

Bu denli karmaşalar arasında iftar yemekleri de bütün şatafatıyla sürüyor. Nihayet bu kervana Harp Akademisi de katıldı. Harp Akademileri Komutanlığı 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı mezuniyet törenine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan katıldı. Harp Akademileri Komutanlığına gelişinde Cumhurbaşkanı Gül’ü, Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Raif Akbaş askerî törenle karşıladı. Karşılama törenin ardından Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi’ne geçen Cumhurbaşkanı Gül’ü burada Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel karşıladı. Cumhurbaşkanı Gül, mezuniyet töreninin ardından Harp Akademileri’nde iftar yemeğine katıldı. Törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da katıldı.

Yazımızı bir notla bitirmek istiyorum. Bizim vergimizle televizyonculuk yapan bir TRT var ya, işte o TRT, TRT1’de iftar saatlerinde yayınlanan ‘Ramazan Sevinci’ programının önceki günkü konuğu Türk tasavvuf düşünürü ve avukat olan Ömer Tuğrul İnançer’in sapkın görüşlerine sahne oldu. İnançer’e göre hamile bayanların sokağa çıkması hem terbiyesizlikmiş hem de estetik değilmiş. Eğer ille de çıkmaları gerekiyorsa kocalarının arabaları ile şöyle bir dolaşıp hava alabilirlermiş.

Bu sözlere diyecek bir şey yok. Sözü geçen sapkın beyefendi AKP’nin uç beyi sayılır.

Çünkü, AKP hangi konuya el atacaksa önce ortaya uçbeyi sürüyor arkasından da uygulamaları geliyor. Hem bu programı sunan kişinin İnançer’in konuşması karşısında yılışıklığını da hesaba katar ve hiçbir uyarıda bulunmamasını dikkate alırsak TRT’den de yapılan açıklamaların ne kadar içinin boş olduğunu anlarız.