Yazan: Turgut Koçak 6 Ekim 2022
Ortada başörtüsü sorunu yok, türban sorunu hiç yok. İsteyen istediği gibi giyiniyor. Orduda ve emniyette kadınlar bile başörtüsü de türbanda takıyorlar. Zaten kamu alanında çoktandır bu konu dert bile değil. Kılıçdaroğlu ve arkadaşları hâl böyleyken oy yitirme pahasına bu konuyu yasalaştırmak isteyen bir yasa teklifi verince ortalık karıştı. Bizler AKP ve sarayın meclise getirmek istediği sansür yasasını konuşacakken kucağımızda başörtüsü ve türban yasasını buluverdik.
İyi niyetliler her zamanki gibi bu konuyu taktik olarak görüp AKP’nin önünü kesmek olarak değerlendirdilerse de Bu işin böyle olmadığı AKP’nin Anayasa teklifi ile ortaya çıkmış oldu. AKP bu Anayasa’yı değiştirme teklifi ile CHP’yi kendi alanına çekmiş oldu ki seçim süreci boyunca CHP’ye bu konu üzerinden yüklenecektir kesin.
CHP’nin samimiyet testi açıklamasına gelince bu yaklaşım ortalığı diyebilirim ki biraz daha karıştırdı. Çünkü bugüne kadar AKP ve sarayın yolsuzluklar, çalma çırpma, hak ve özgürlükleri ayaklar altına alma, dinci ve faşist bir yönetim kurma isteği, kendisi dışında hemen herkese olan yaklaşımı, yargıyı düşürdüğü durum, açtığı ihaleler, doğayı tahrip etme girişimleri, kıyıların yağmalanması, kentlerde sürdürülen rant, yabancılara yurttaşlık hakkının verilmesi bu konuda özellikle karanlık kimselerin öne çıkarılması, halkın kuru ekmeğe muhtaç edilmesi, kamudaki savurganlık, yargının verdiği kimi kararların hiçe sayılması ve uyulmaması, özelleştirmeler, köprüler, şehir hastaneleri, hava limanları daha sayamadığımız yüzlerce konu nedeniyle AKP ve saray hâlâ test edilmediyse bundan sonra da CHP’nin test etmesinin hiç mi hiçbir yararı olmayacaktır.
Ha evet, bir önemli noktada Kılıçdaroğlu “oy kaybetmeyi de göze alarak…” diyor ya bu konuda emin olsun o oy kaybetmeyi göze aldıktan sonra o oyları alacak birileri de kesinlikle çıkacaktır. Bu yüzden de CHP’nin taktik manevraları ölü doğmuş sadece kendi ayağına baltayı vurmanın ötesinde bir getirisi de olmayacaktır.
Ortaklara bakarsak, Davutoğlu’nun açıklaması bu konuda yeter de artar bile. Diğerleri de benzer şeyler söylemiştir ama dozu en yüksek açıklama Davutoğlu’ndan gelmiştir. Bu konuda bir tek İyi Parti ve Genel Başkanı Meral Akşener’den bir açıklama gelmemiştir. Meral Akşener’in partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma da bir hayli ilginçtir. Espriler, güldürmeler gırıla idi. Bir tek söylediklerinin içinde dikkate alınacak sözleri ise sansür yasası ile ilgili söyledikleriydi. CHP’nin getirdiği yasa teklifi için de bir şey söylemeyerek diğer ortaklardan kendisini ayrıştırmış oldu. Bu durumda İyi Parti sizce niye bu kadar keyiflenmiş görünüyor. Bizce şunun için. Bildiğiniz gibi İyi Parti’nin oyları onca pompalamalara karşın bir türlü artmıyor yüzde 10’larda gezinip duruyordu. Bütün bunlara karşın CHP oylarının yüzde 30’larda seyrettiği ve hatta AKP’yi de solladığı görülüyordu ki CHP’nin oylarının bu kadar yüksek çıkmış olması İyi Parti’nin 6’lı masa içinde pazarlık gücünün zayıflaması anlamına gelirdi. Şimdi ise CHP’nin oylarının yeniden yüzde 22’lere düşeceği kesin gibi görünüyorsa bu kopan oylar kime giderdi? Akşener kendi partisine gideceğini düşünüyor olmalı. Bu yüzden de ülke böylesine büyük sorunlar yaşarken şenlikli bir grup toplantısı yapılmasını iyi yorumlamak gerekmez mi?
Yıllardır bazı aydın çevreler solculara CHP’yi adres gösterip durdular. Bu yüzden de soldan önemli bir yüzdeye varan oy tabi ki de CHP’ye gitti. Şimdi de yaşadıklarımıza karşın birçokları diyorlar ki başka seçeneğimiz yok. AKP ve Erdoğan’ı iktidardan indirmemiz gerekir. Bu seçimler son dönemeç. Anladık hani solun oyları devede kulak diye pek aldırmıyorsunuz ya geçtik bunları. Sol aklı başında adımlar atmaya başlar başlamaz hep birlikte aman yaman çekip sola karşı her türlü eleştiriyi yapabiliyorsunuz da CHP’nin yanlış adımları yüzünden yitireceği yüzde 10’luk bir oy yüzdesi için niye doğru dürüst yorumlar yapmıyorsunuz?
Yahu size söylüyorum, bu ülkede solculara, devrimcilere, sosyalistlere ve laiklere özellikle de solculara yapılan zulm bugüne kadar hangi çevreye yapılmıştır? Niye mağdurlar ve haksızlığa uğrayanlar konuşulduğunda aklınıza türbanlı ve başörtülü kadınlar geliyor da sözünü ettiklerim gelmiyor? Bugün Kürtler ve Aleviler mağdur edilmiyorlar mı? Onlara karşı her türlü baskı ve zulümü olağan mı sayıyorsunuz?
Sizi bugüne kadar çok dinledik. Sizin politikalarınız yüzünden bugün AKP iktidarda. Kalkıp adam akıllı Turgut Özal’a, 12 Eylülcülere ve tam sermaye yanlısı kimselere karşı yerine oturan okkalı bir eleştiriniz bile yok. Recep Tayyip Erdoğan gökten zembille mi indi? Sözünü ettiğimiz çevreler sarmadı mı AKP iktidarı ve Erdoğan’ı bu ülkenin başına? Şimdi kalkmış test etmekten falan dem vuruyorsunuz. Size biz sosyalistler bir test aleti gönderelim de önce sizler kendinizi bir test edin isterseniz. Yüzün politikalarınız yüzünden mecliste milletvekili dokunulmazlığı peynir ekmek gibi kaldırılmadı mı? Kılıçdaroğlu’nun bile tezkeresi hemen meclise getirilsin denilmiyor mu?
Her neyse bir ülkenin kurtuluşu salt seçimlerle olur bağlamında halka hele seçimleri bekleyin deyip duruyorsunuz ya bu sözleriniz boş. Boş çünkü sizler bu yatışla kalkamazsınız. Sosyalistler bu yüzden sokağa ve milyonların sokakta demokratik bir şekilde istemlerinin önündeki engellere karşı çıkıyor. Seçimlere gelince sosyalistler seçimlerde de artık sizin tuzağınıza düşmeyecek. Karşınızda ölümü gösterip sıtmaya razı ettiğiniz bir kitle de bulamayacaksınız.
Buyurun seçimlerde böyle giderseniz boyunuzun ölçüsünü alıp oturun, kim size ne diyebilir ki değil mi?