Yazan: Turgut Koçak 12 Eylül 2014
Daha neyini seyredeceksiniz şu AKP’nin? Hangisi sizin için yeterli gelmedi de, “dur bakalım ne olacak” diye kıvranıp duruyorsunuz? Ülkeyi delikli kuruşa satanlar bunlar değil mi? Dün baldırıçıplak olup da Allah’ın verdikçe verdiği kullar kim peki? Evi, barkı dolar, euro doldurup bir gün boyu çekmeyinen bitiremeyip de kalan eurolarla villa alanları da mı bilmiyorsunuz? Madenleri özelleştirip kendi adamlarına peşkeş çektikten sonra yedikleri işçi eti, içtikleri işçi kanı olanların da mı farkında olmadınız hiç? İstanbul’u yağma Hasan’ın böreği ilan ederek ranta açıp milyar milyar vurgun vurarak üstelik de milletin anasını belleyip küfür savuran haramzedeleri de mi duymadınız? Gözaltına alındığında sudan çıkmış sıçana dönen, bırakıldıktan ve de hakkında takipsizlik kararı verildikten sonra aslan kesilip ağzını doldua doldura; “…anasını… Anasını… Anasını” diyerek küfür eden “İstanbul Fatihi” Ali Ağaoğlu’nu da mı bilmiyorsunuz? İstanbul’u, Çevre ve Şehircilik Bakanı olduğu dönemde muhteremin emriyle talana açan, bakanlıktan istifa etmesi istendiğinde ise “yapılanlar suçsa Başbakan’ın emriyle yapıldı, o da istifa etsin” diyen Erdoğan Bayraktar’ın itirafını haydi diyelim ki, sonradan çark ettiği için aklınızdan sildiniz; peki, önceki gün İstanbul’un nasıl talana açıldığını bu yüzden de denetimsizlik yüzünden son Torunlar İnşaat’taki kazayı kast ederek söylediklerini de mi dikkate almak aklınızın ucundan geçmiyor hiç? Torunlar İnşaat’ta 10 işçimizin yaşamını yitirmesi sonrası yandaşlarına Fatiha ısmarlayan tayin edilmiş Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sözlerine ne buyuruyorsunuz? Fıtrattan denildi, kafa salladınız, fatiha ısmarlandı amin çektiniz; sizin kafanızın içinde bütün bunların tartısını yapacak hiç mi akıl yok peki?
El Nusra, El Kaide, Müslüman Kardeşler ve nihayet daha da azgını IŞİD’ı besleyip, silahlandırıp Suriye’de, Irak’ta insan doğramaları için oralara süren emperyalist dünyayı ve emperyalist dünyanın işbirlikçisi Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu gibiler aklınıza hiç mi kuşku düşürmedi de hep zalimden yana olmayı sistematik hale getirdiniz? IŞİD harekete geçip Musul Konsolosluğumuzu basma girişiminde bulunmadan uyarıları hiçe sayıp işgaline ve de 49 konsolosluk görevlimizin esir alınmasına yönelik iktidarın acemiliği mi, yoksa bilerek davranışı mı artık ne derseniz deyin altında hiç mi acaba ne var diye geçirmediniz aklınızdan? Amerika bu, dün böyle bugün böyle. Dün Suriye’ye karşı ipten kazıktan kopma teröristleri besler ve Suriye’nin üzerine sürerken bugün kalkmış IŞİD’a operasyon yapılması için ikna turlarına çıkmışsa niye aklınızdan ne olduğunu sorgulamak geçmiyor? Ya Suriye’deki IŞİD’çıları da vuracağını açıklamasına ne buyuruyorsunuz? Acaba bunlar Esad’çı mı oldular demezsiniz de bu emperyalist insanlık düşmanı güçler için hiç mi kuşkuya düşmezsiniz? Haydi aklınız bunca taktiksel ve stratejik hesaplara çalışmıyor diyelim, niye Rusya ve Suriye böyle bir girişimin bir başka ülkenin topraklarına saldırı anlamına geleceği tespitinde bulunarak karşı çıkıyorlar diye de mi hiç merak yoktur sizde?
Amerika ne kadar gerici Ortadoğu rejimi varsa onlarla IŞİD’ı yola getirmek için harekete geçti ya, hiç mi Allah Allah çekmez bu nasıl iştir diye sormazsınız kendinize? Ya peki, Türkiye niye böyle bir ortaklığın içinde bulunacağına dair imza atmıyor dersiniz? Yoksa sizlerinde aklına ilk “ne yapsınlar IŞİD’ın elinde 49 konsolosluk görevlimiz mi var” martavalı mı geliyor ve de böyle alalama sözlere kanmayı daha yerinde görüyorsunuz?
İşte böyledir bu işler. İnsanı gerçekler öyle duruma düşürür ki, aşağı tükürseniz sakaldır, yukarı tükürseniz bıyık. İşte şimdi AKP’nin ve de Çankaya’da oturan zatı muhteremin içinde bulunduğu hâl olmayan hâl tam da budur. Yarın Amerika daha fazla bastırdığında bunların imza atmamalarının bir hükmü kalmazsa, tıpkı Libya sorununda olduğu gibi koştura koştura nasıl Libya’nın mahvedilmesine gidildiyse bu kez de IŞİD’ı yok etmek adı altında bir sürü insanlık suçu işlenmesine evet denirse hiç mi kızarmaz bozarmazsınız?
Biz yazmaktan ve konuşmaktan bıktık, sizler zalimlerin peşinden gitmekten bıkmadınız. Emperyalizmin uşaklığının onursuzluk olduğunu söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, sizler; şişindikçe şişiniyor, ellerinizi daha bir kocaman açıp birer duacı dehası kesilerek efendilerinizin selameti, askerlerinin ülkelerine sağ salim dönmeleri için Allah’tan niyazda bulunuyorsunuz niye?
Al Gözüm Seyreyle Salih’in anlamı size göre değil, değil ama bunu sizin için şöyle söylesekte mi kılınız kıpırdamaz, gözlerinize fer gelip aklınıza takılanları soruya çevirmez ve de sormazsınız birinci, muhtereme, ikinci muhtereme, üçüncü muhtereme, vs muhteremlere?
Sizin tuttuğunuz iktidarın suçlarını her gün kucak kucak ortaya yığıyor, size de AL GÖZÜM SEYREYLE SALİH diyoruz ya; ne gördüğünüz var ne göreceğiniz…
Şimdi söyleyin iki gözünüzün iki nurunu kim akıttı da dünyaya kör bakmak için ayak diriyorsunuz hı kim akıttı?