AKP VE SARAY İKTİDARI NEYİ DÜZELTECEK?

Yazan: Turgut Koçak 14 Kasım 2020

AKP’de neler yaşanıyor diye sormayı gerekli görmüyoruz. Çünkü çok şeyler yaşandığı saklanamayacak kadar su yüzüne çıkmış bulunuyor. Bununla birlikte AKP ve yandaş basın geceli gündüzlü özellikle CHP ve İyi Parti’de bölünme sinyalleri verip durmaktadır ve Muharrem İnce olsun, Sarıgül olsun CHP’de oynadıkları role bu kadar önemle eğilmektedirler anlaşılması gerekmez mi? Sonra İyi Parti’de Ümit Özdağ ve Koray Aydın aracılığı ile yapılan girişimlerden ne umulmaktadır bilinmiyor mu?

Hele son günlerde sanki demokrasi havariliğine soyunmuş kimseler neredeyse muhalefetin oylarının artmadığını üzülerek dile getirmelerinin anlamı ne olabilir? Hukuk, demokrasi, vatan, millet, Sakarya denilirken kimsenin Erdoğan’ın AKP içindeki konumunu tartışmak akıllarına bile gelmiyor olsa da yumuşak yumuşak mızırdanmak gibi bir yolun seçiliyor olması önümüzdeki günlerde ne gibi şeylerin olacağına işaret değil midir sizce?

Şu anketçilerin sonuçlarını tartışanlar daha da ilginç bir görünüm veriyorlar. Kimse seçim varmış yokmuş bakmaksızın durmadan anket üstüne anket yapıyorlar. Bu sonuçları tartışanlar ise daha da bir ilginçler. AKP’nin oyları yüzde 28’lere kadar düşmüş ama muhalefetin oyları da hiç yükseldiği yokmuş. Ortada olanların sayısı ise arttıkça artıyormuş. Peki, bu durumda oylar dağıtılınca ne olurmuş? AKP yine açık ara önde olurmuş.

Berat Albayrak’ın istifasının üzerinden ancak 27 saat geçtikten sonra bir açıklama niye yapılmamıştır da susulmuştur kimse söz bile etmezken görevden alınanların yerlerine işinde daha ehil kimselerin getirildiği üzerinde öyle bir duruluyor ki demeyin gitsin.

Merkez Bankası Başkanlığı son zamanlarda yolgeçen hanına çevrildi.

Onu attım, falanı getirdim demek kolay kolay da niye kimse Merkez Bankası Başkanı’nın bağımsız olması gerektiğini hiç konuşmuyor da öz AKP’linin işi daha iyi götüreceğini ballandıra ballandıra anlatma gereği duyuyorlar? Sanki Merkez ve Maliye ve Hazine’den Sorumlu Bakan görevine getirilenleri tanımıyor muyuz? Bunlarla ilgili öyle bir konuşuluyor ki dersiniz dipten doruğa ekonomik politikalar galiba değişecek. Değişir mi? Böyle gitmeyeceği kesin de değişmesi de sınırlı olacak ve ekonominin ne yazık ki kurtarılmasına yetmeyecek. Kazığı yine halk yiyecek özetle.

Ülkede neler oluyor sanki farkında bile değiller. AKP kongrelerini yapıyor, Erdoğan ise her şeyi iyi bildiği için halkın nabzını elinde tutuyor. Tuttuğu için de her konuda değişiklikler yapılacağı söyleniyor. Bu sözlerin ne kadar gerçeği ifade ettiğini önümüzdeki günlerde hepimiz göreceğiz.

18 yıl bitti 19. yılına girdi AKP iktidarı.

Bugüne kadar yaşananlara baktığımız zaman ülkede neler yaşanmamış neler.

Hak ve özgürlükler kısıtlanmış, demokrasinin kırıntısı bile bırakılmamış.

İşçi sendikaları ne grev kararı alabilmişler ne de haklarını elde etmek için grev yapabilmişler.

Muhalifler, gazeteciler susturulmuş.

Devlet yönetiminde şeffaflık diye bir şey kalmamış, ekonomik yıkım halkın omuzlarına bindirilmiş.

İktidar bal tutan parmağını yalar hesabı bir anlayışla ülkeyi yönetmiş.

Dış politika çökmüş.

Eğitim ve sağlık hizmetleri dibe vurmuş ama bütün bunlara karşın yine de her şey düzelecek mesajı verilmiyor mu işte bu olacak iş değildir.

Zaten olmayacak da…

Peki, o zaman AKP VE SARAY İKTİDARI NEYİ DÜZELTECEK?