Yazan: Turgut Koçak 1 Kasım 2021
Türkiye’de bu iktidar zamanında yaşanmadık ne kaldı. Hukuk dersen hukuk yok. Ekonomi dibe vurmuş halk aç ve perişan. Vurgun, talan, çalma çırpma arşı âlâya çıkmış, iktidarın hiçbir konuda iyi diyebileceğimiz bir girişimi de yok, uygulaması da. Dış politika konusunda ise çukurunda çukuruna düşülmüş. Bütün bu gerçeklere karşın bugüne kadar oyu bu kadar yavaş düşen bir iktidar görülmemişken neden acaba bu iktidarın oyları hâlâ yüzde 30’ların üstünde görünüyor? Bu sorunun yanıtı kuşkusuz birkaç şey üstünde yoğunlaşılarak verilemez. Ancak öyle bir önemli nokta var ki bence asıl neden de bu. Bu nedense bu iktidara karşı yeterince öğretisel (ideolojik) mücadele verilememesi. İktidar bir yandan dinsel ve köken üzerinden kendi öğretisini yığınlara verip dururken kapitalist düzenin de gereklerini aşırı bir şekilde yerine getirerek durumun güçlendirmeye çalışıyor.
Bu iktidara karşı bir seçenek olarak gösterilen Millet ittifakında birleşen partilere gelince ne dinsel ve etnik köken bağlamında ne de kapitalizme karşı öğretisel bir karşılık verilmediği gibi savunulan düşünce ise sadece biz bunlardan mevcut işleyiş içinde daha iyisini yaparız demekle yetiniliyor. Sol ve sosyalist partilere gelince, dikkat ederseniz onca haber bülteninde hiçbir konuda isimleri bile geçmiyor. Hatta sol bilinen kimi gazete ve televizyonlarda bile durumun çok da değişmediğini görüyoruz. Aksine sol ve sosyalist partilerden bir haber dahi ya da görüş bile yansıtılmazken yaşadığımız onca sorunun özneleri olan daha sonra AKP’den ayrılan partilere bile gazetelerde ve televizyonlarda hak etmedikleri kadar fazladan yer veriliyor. Bu yüzden de halk çok da bir şey değişmeyeceğini düşündüğü için rakamlar sanki bir yere çivilenmiş gibi ne aşağı iniyor ne de yukarı çıkıyor.
CHP’nin diğer partilerle farklılığı kitleler tarafından bilinmiyor değil, ancak CHP’nin oylarının da yüzde 30’ları aştığı hiçbir ankette duyulmuş değil. Her şeyi düzelteceğiz, iyileştirilmiş parlamenter sistemi geri getireceğiz, liyakate önem vereceğiz, hukuk ve adaleti sağlayacağız, dış politikayı farklı yürüteceğiz demenin de bu nedenle CHP’ye fazladan bir getirisi olmuyor. Aksine CHP kendi sırtından salt AKP ve saray iktidarı gitsin hesabıyla diğer sağ oluşumlara hak ettiklerinin fazlasını kazandırdığı için çoğu yurttaşlardan tepki bile aldığından ancak yüzde 25-30 arası değişen oy oranını koruyor. Ya da oylarını diğer sağ partilere kaptırdığı izlenimi veren gelişmelerin de olduğunu görmüyor değiliz.
Yığınlar AKP ile birlikte yaşanan çürümenin elbette farkında. Ancak ittifak 2023 yılında yapılacağı söylenen seçimlerde iktidara gelse bile sorunları nasıl çözeceği konusunda pek inandırıcı olamıyor. Dahası bu konuda atılması gereken radikal adımlar var var olmasına da ittifakın diğer bileşenleri böyle bir adımın atılmasına olanak tanır mı işte bu tartışmalı bir konu. Ki eğer seçimleri ittifak alsa bile bunlar yaşanmaz ve halkın isteklerine yanıt verilmez ise üstüne üstlük işler daha da bir karışırsa bilinmeli ki bu karışıklık sonrası AKP’ye ve Erdoğan’a benzeyen bir iktidarı işbaşında görmemiz kaçınılmaz olur. Yani doludan kaçarken dolunun çeviz gibisine de tutulmak var hayatta.
Tamam, sosyal devlet ilkesi yitirildi. Gelecek iktidar bunu gerçekleştirip kamucu bir yöntemle ekonomik ve sosyal adaletin sağlanmasını başarabilecek mi? Bilimsel ve laik bir eğitim uygulanabilecek mi yoksa bileşenlerden bazıları istemiyor diye ödün mü verilecek? Özellikle laiklik konusu gelip gelip sağ partilerin engeline takılmaktadır. CHP ise şimdiye kadar bu konuda bir türlü netleşemedi. Aksine daha çok oy alabilirim düşüncesiyle bu konuyu kırmızı çizgisi yapmayıp buzdolabına koyarak dondurdu. CHP her konuda sağa ödün verdikçe oyunu da tabi ki de arttıramıyor. Bu yüzden de CHP ile aynı ittifakta buluşan İyi Parti, Deva, Saadet, Gelecek Partisi’nin değirmenin su taşımış oluyor.
Evet, ittifakın da etkisiyle son yerel seçimlerde 11 Büyükşehir Belediye seçimleri kazanılmış ama burada CHP’nin ve solun bir gerçekliği var. Diğer kentlerde ise durum başkadır. Eğer durum çok iyi değerlendirilemez ise buradan seçim kazanan olarak çıkacak olan CHP değil diğerleri daha çok da iyi parti olabilir.
Sonuç olarak bu çevre ile ideolojik mücadele göze alınmadan geçici başarılarla bir sonuç alınamaz bunu da bilmek gerekir.