AKP NE YAPSA BOŞ…

Yazan: Turgut Koçak 7 Şubat 2012

Bir iktidar düşünün ki, yaptıklarının gün gelip ayağına dolaşacağını aklından bile geçirmiyor. İktidara geldiği günden bu yana politikası emperyalist ülkelerin kendisine dikte ettirilenin dışına çıkmıyor. Uluslararası sermayenin ayak izinden milim bile sapmaksızın gaz adımlarıyla yürüyor. Bütün ekonomik değişim ve dönüşümler ülke yararı gözetilerek değil de emperyalistlerin isteği doğrultuda bir bir gerçekleştirilerek batak bir yol tutturulmuş. Satsavcı zihniyet ülkenin ne kadar gelir getiren ve stratejik öneme sahip kurumları varsa özelleştirip üstüne tüy dikti. Şimdi son olarak sıra şekere geldi. Zaten pancara konulan kotalarla şeker üretim işi de çoktan cenazeye çevrilmişti ya neyse. Dışalımcılar, vurgun vurmak için ülkemizin nitelikli şekeri yerine GDO’lu alımlar yaparak çoktan köşeleştiler bile. Ülkemizde sürekli olarak yaşam düzeyinin düşmesi ve yoksullaşmanın rakamları bile patlatır noktaya gelmesi boşuna mı? Bugün memurundan küçük esnafına, işçisinden sanatçısına kadar hemen herkes geleceğinden yiyor. Yani bir şekilde borçlanıyor. Kredi kartları var ya, ne yapsınlar dayanıyorlar kartlara.

AKP yetkililerine sorarsanız yaşadıklarımızda hiçbir şey yok. Herkesin aşı var, işi var. Olmayanlar ise kesin kötü niyetli olanlar. Özetle; hak ve özgürlüklerin bunlarla birlikte tavan yaptığını kim görmezden gelebilir ki? İnsanlar bir şekilde tek başına ya da örgütlü olarak hak isteminde mi bulundu sürersin polisi üstlerine olur biter. Yetmedi mi? Özel Yetkili Mahkemeler ne güne duruyor? Açar bir dava, süründürür valla. Bak o zaman görün, kim bir daha böyle huzur bozucu işlere kalkışır? Hem sendika da neymiş? Hukuksal olarak işlevsiz bırakmak bir “hukuk” devletine yakışmaz ama punduna getirip işlevsiz bırakırsın olur biter. AKP iktidarı da bunu yapmıyor mu? Kamu çalışanları örgütlü de ne oluyor? Ekonomik ve sosyal ve sosyal haklar için isteklerini alabiliyorlar mı? Hakem bir düdük çalıyor, bakıyorsun ya faul yapılmış ya da top taca çıkıvermiş. Arkasından kırmızı kart geleceği apaçık. İşçi sendikalarının varlık hikmeti mi kaldı? Üye sayıları eksile eksile sabun gibi eridi gitti. Son açıklanan rakamlar bu gerçeği bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriyor zaten. Sendika var ama işlevi yok. AKP, olur ya ayağıma dolaşır diyerek sendikaları yok etme yolunda.

Vur, kır, sustur, özgürlük denileni kuşun nasıl bir şey olduğunu İçişleri Bakan İdris Naim Şahin’in ağzından sür ortaya, ver korkuyu ver korkuyu olsun bitsin. Hani içerisi ile dışarısı aynıymış ya öyle buyurdu İçişleri bakanımız bizde anlamış olduk ne menem bir özgürlük ortamında yaşadığımızı.

Liboşlar ne çok gürültü kopardılar. AKP’ye güzelleme düze düze göbekleri çatladı. Ne oldu peki? İşleri bitti. Şimdilerde birer ikişer tıpkı Mehmet Altan gibi kapının önüne konuveriyorlar. Bugüne kadar göremediklerini bundan sonra görseler ve de bu gerçeği eleştirel bir şekilde ele alsalar ne yazar almasalar ne yazar? Bugüne kadar AKP şeyi ile gerdekten gerdeğe az dolaşmadılar… Bundan sonra Bay Tayyip’in konuşurkenki yüzüne bakıp içleri bulansın. Onun söylediklerinin demokrasi ile ilgili olmadığını kalemlerini kağıda bastıra bastıra yazsınlar. Hatta Bay Tayyip’in; “isyankâr tinerci mi olsunlar” sözünden yola çıkarak bir güzel insanlık dersi versinler ki, kendimize gelelim.

Sonuç olarak AKP’nin dindar nesil yetiştirmesi işi nasıl olacak dersiniz? Bugün, AKP’nin gençliği mi var ki, dindarını eklesin yanına. AKP gençlik içinde gelişip serpilemez. Serpilemez çünkü gençlikle AKP’nin kan uyuşmazlığı apaçık ortada. Hem hangi genç AKP’nin yanında yer almak ister? Gençlik içinde savunacak neyi var şu AKP’nin? Geçmişte olsa gençler; iyi kötü dini inançlar açısından daha önceki yapıları olumluyorlardı. Üstelik de emperyalizme de karşı oldukları savı kendilerine çekici geliyordu. Şimdi ise AKP’nin yanında durmayı nasıl içselleştirilecekler? Gençler de biliyorlar ki, AKP’nin yanında durmak demek; Irak’ın emperyalistlerce işgalini savunmak, Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da emperyalistlerle birlikte olup Müslüman kırımını gerçekleştirmektir. Sonra Suriye’nin emperyalistlerce yenilip yutulması için ortalıkta Malkoçoğluvari bir kahramanlıkla Amerikan fedailiği yapmaktır. İş böyle olunca da gençler için AKP’nin ne çekiciliği olabilir ki?

Bugün YÖK aracılığı ile AKP’nin birer şubeleri haline getirilen üniversitelerde sanki AKP’nin yığın yığın desteği mi var ki, AKP sahte dini inançları olan gençler yetiştirsin. Olmaz, olmaz AKP ne yapsa tutmaz.

Bitirirken üstüne basa basa söyleyelim; AKP bilmem neyini yırtsa masal, AKP ne yapsa boş…