Yazan: Turgut Koçak 24 Şubat 2021
Bildiğiniz gibi AKP virüs salgınını bahane ederek basın açıklamaları dahil hemen her toplantıyı yasaklar ve bazen de polis zoruyla dağıtırken bir de bakıyorsunuz ki AKP hıncahınç doldurduğu salonlarda parti kongrelerini yapıyor. Ortada ne mesafe ne başka bir tedbir söz konusu bile değil. Erdoğan’ın deyimiyle kongreler labe leb yapılıyor.
Sizin anlayacağınız AKP iktidarda olmanın gücüyle canı nasıl istiyorsa öyle davranabiliyor.
Başta işçiler ve emekçiler olmak üzere tüm ülke insanları çaresizlik içinde kıvım kıvım kıvranırlarken AKP’ye her yol mübah kılınmış. Herkese getirilen yasaklar bağırta bağırta uygulanırken olmadı para cezaları kesilirken sanki sanırsınız ki AKP başka bir dünyada ve başka bir düş gezegeninde kongreler yapıyor.
AKP ve saray iktidarı uzul yıllar boyu iktidardadır ve varmak istediği rejimin bütün yapı taşlarını aklınca döşemiştir. Bu yüzden de artık bu iktidarın demokratik kurallara hiç ama hiçbir gereksinimi kalmamıştır.
Dolayısıyla AKP’nin bundan sonraki yol haritasında baskı, zulüm, açlık, yoksulluktan başka uygulayacağı bir şey olmayacaktır. Bir düşünün bir kadın çıkıp açım demiş bunun üzerine talimatlandırılmış Valinin isteği ile o kadın alınıp valinin huzuruna getirilmiş ve sorulmuş “Aç mısın” diye. Kadın ne yapsın ne desin ki aç değilim ama 2 yıldır çocuğum askerden geldi işsiz demiş.
Eee vali önüne çıkartılarak anneye aç olmadığı söylettirilmiş ama çocuğunun işsiz olduğunu söylemesi de engellenememiş. Bunun üzerine vali başta olmak üzere iktidar bakın gördünüz mü kimse aç değil, bu yapılanların hepsi algı yaratmak için yapılan propagandadan ibaret denilerek fırtına koparılmaya çalışılıyor. Ne diyelim tam anlamıyla bir merdi kıpti hesabı bir olgu yaratılmış.
Yaşadıklarımıza baktığımız zaman sürekli olarak baskıların arttığını görüyoruz. AKP ve saray iktidarının baskılarının altında yatan en önemli şey hiç kuşku yok ki otoriter rejimlerin bitme noktasına geldikleri zaman daha çok başvurdukları bir yoldur. Nedeni de böylesi iktidarın hep güçlü görünmek gibi bir isteği vardır. Hem bu nedenledir ki AKP sürekli olarak bir yandan da üye sayılarının arttığını söyleyerek bu anlayışı pekiştirmek istemektedir. Bizzat Erdoğan’ın ağzından dolu salonlar için “leba leb doldurmuşsunuz” sözünü bile bu bağlamda okumak gerekir.
Aynı eskiden olduğu gibi kongrelerin yapıldığı illerde reklam panolarının Erdoğan’ın resmi ve AKP’nin üye sayısının arttığını gösteren görüntülerle donatılmasının da özünde yatan bu anlayıştır.
Hani bu görüntüler sergileniyor ki AKP’nin çözüldüğü yolundaki anlayışa AKP yandaşları da kapılıp gitmesinler. Yeni yeni kurulan partilerin yolunu tutmasınlar. AKP safları sıkılaştırılsın ve AKP’nin faşizan uygulamaları kitle desteğini arkasına alıyor görüntüsü sağlasın ki kitlelerin isteği ile baskıların uygulanması daha da bir kolaylaşsın.
Ama ne olursa olsun durum değişmiyor. Yoksulluğu, açlığı, işsizliği, baskıyı yurttaşlar ta canevlerinde hissedip yaşıyorlar. 65 yaş üstü yurttaşlarımızın durumu gerçekten de vahim hale gelmiş. Görünen köy kılavuz istemez ülkede genel görüntü bu.
Bu yüzden de hiçbir güç AKP ve cumhur ittifakının yıkılıp gitmesini elgelleyemeyecektir engelleyemez de…