AKP İKTİDARININ 19. YILI

Yazan: Turgut Koçak 3 Kasım 2021

3 Kasım 2003’te AKP yüzde 34.28 oy alarak mecliste sardalye sayısının yüzde 66’sını elde etti. Bugün 20 yaşına girenler ülkemizde AKP iktidarından başka bir iktidar tanımıyorlar da bilmiyorlar da. AKP 19 yıllık iktidarının kesintiye uğrar gibi olmuş hali 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimlerde yaşandı. AKP mecliste azınlığa düştü. Bunun üzerine sonuçları içine sindiremeyen Erdoğan ve iktidarı halkı yeniden ıslah etmek için kolları sıvadı ve karanlık terör odaklarını harekete geçirerek 500’ün üstünde yurttaşımızın yaşamına mal olan bir terör havası estirdi ki sanırız yığınlar bunlar işbaşında olmazsa kötü şeyler yaşanacak diye korktu ya da ne bileyim sandık hileleriyle 1 Kasım 2015 tarihinde yinelenen seçimlerle yüzde 49.5 oyla iktidara yeniden çökülmüş oldu. Evet, iktidara gelmekle kalmadılar bir daha gitmeyeceklerini söyleyen bir tutum takınarak muhalefete, aydınlara, gazetecilere, herkese had üzerine had bildirdiler.

ABD, Ortadoğu politikasını değiştirmişti. 11 Eylül 2001 tarihinde İkiz kule saldırısının arkasından bu yöndeki istekleri daha da bir açıklık kazandı. Bu bahane ile ABD önce Afganistan’ı işgal etti. Arkasından da Irak gündeme geldi. Irak’ın işgali Türkiye üzerinden yapılacaktı fakat Ecevit, bir komşunun topraklarının ülkemiz üzerinden işgaline karşı olduğu için bu yol başarılamadı. Ancak ABD’de planlarına hız verdi. AKP’nin kurulması sağlandı. Ecevit iktidarı yine

Bahçeli’nin bir oyunu ile bitti. Seçimlere gidildi ve seçimleri de AKP kazandı. Erdoğan’ın o zaman AKP Genel Başkanı olmasının dışında hiçbir sıfatı olmamasına karşın ABD’de Bush tarafından devlet görevlisi gibi karşılandı. Sıra tezkereye gelince ABD tezkerenin geçeceğinden öyle emindi ki isteği olmadı. Tezkere meclise takıldı. Böylece ABD’de işgalini başka yöne çevirmek zorunda kaldı. Ancak AKP iktidarı ABD ve işgalci ortaklarının bir dediğini iki etmedi, ABD’ye ve koalisyon ortalarına her türlü lojistik desteği ve kolaylığı sağladı. Ne yazık ki o zaman tezkereyi reddeden meclis CHP, HEP ve TİP milletvekillerinin dışında kabul oyu verilerek 26 Ekim 2021 tarihinde yabancı asker bulundurulması da dahil tezkere geçirildi.

Önceki gün Davos’ta Erdoğan Biden’la görüştü. Yüzü gülüyordu ve sanki tezkere geçirildiği için Biden’dan bir teşekkür alacağı zannına kapılmış olmalıydı ki mutluydu. Hoş ondan daha da mutlu olan ama bu mutluluğunu belli etmeyen bir Biden vardı Erdoğan’ın karşısında. Çünkü Amerika işine bakardı arada sırada esip gürleyen politikacıları da çok önemsemez, dediğini yaptırıp yaptırmayacağına baktığı için bir kurum olarak değil de karşısına Erdoğan gibi birisinin çıkmasından diyebiliriz ki sevinç bile duyabilirdi. Öyle de oldu zaten.

AKP iktidarının 19 yıllık dönemi söylediğinin aksine yoksulluk, Yolsuzluk ve yasaklarla geçip gitti. Bu söylediğimizi kanıtlayan o kadar çok elde belge var ki artık bu belgelerin de bir işe yaramadığını çünkü iktidarın bunların hiçbirisini takmadığını görüyoruz. Yaptırımı olmayan Sayıştay raporları bile durumu değiştirmiyor. Yoksulluk her bir yana yayılmış durumda. AKP ve saray iktidarı resmen yoksuldan alıyor ve zengine veriyor. Yasaklar öyle ki bir hukuk devletinde olmaması gerekir ama yasalar çıkarılarak hukuk hiçe sayılıp bu yol aşıldı. Şimdi ise AKP iktidarı ülkeye yağma-yıkım-yalan ne varsa onu yaşatıyor.

19 yıllık iktidarları döneminde ülkeye 1 trilyon dolar girmiş ama 3 trilyon dolar ise yurt dışına çıkarılmış. Özetle her alanda yaşanan yıkım tam anlamıyla bir enkaz görüntüsü veriyor.

Çok konuşuluyor. AKP ne pahasına olursa olsun iktidarda kalacakmış. Gitmemek için her yolu deneyecekmiş. Peki, böyle olunca ne olurmuş hiç düşünülüyor mu? Niye düşünülsün ki? Halk yılgınlığa düşürülerek teslim alınması hesap ediliyorsa bunu bir kez yapmışlar ve başarılı olmuşlarsa niye denemesinler ki? Adamları bağlayan bir kural mı var?

Gerçi AKP iktidarı ile birlikte Türkiye halkı da az şey öğrenmedi hani. Cumhuriyet’in kurum, kuruluşları ile birlikte nasıl yok edildiğini gördü. Yağmanın, vurgunun, talanın, çalma ve çırpmanın, yandaşı kayırmanın hangi düzeylere kadar vardırılacağını da yaşadı. Bunların nasıl üstü örtülüyor onu da görüyor. Ancak son noktaya da gelindiği bir gerçek. Bu nedenle de demokrasi güçlerine çok büyük görevler düşüyor. Eti ne budu ne demeyin bu yönde en çok görev ise ülkenin namuslu sosyalistlerine düşüyor. Şurasını açıkça netleştirmek isteriz ki AKP ne yaparsa yapsın, MHP sahaya kimi çıkarır CHP’yi anlatmaya kalkarsa kalksın yolun sonu görünmüştür.

Abbas yolcudur…