Yazan: Turgut Koçak 29 Ağustos 2013
AKP 3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidara geldiği günden bu yana Türkiye savaşla yatıyor savaşla kalkıyor. Recep Tayyip Erdoğan yasaklı olduğu için Başbakanlık görevini Abdullah Gül üstlenmiş, Amerika’nın İkizkulesi’nin vurulmasının arkasından Afganistan işgal edildikten sonra sıra Irak’a gelmişti. Irak’ta hem kimyasal silah, hem de nükleer silah vardı yalanı uyduruldu. Kullanılmasına fırsat verilmeden Irak işgal edilmeli Saddam’ın kellesi alınmalıydı. Öyle oldu. Türkiye’de savaşa sokulacak işgal birlikte yapılacaktı ama mecliste tezkere kazaya uğradı ve işgal Türkiye üzerinden gerçekleştirilemedi. Ancak işgal sırasında ve sonrasında ise AKP iktidarı Amerika’nın her dediğini yerine getirdi ve ABD ve koalisyon güçlerine her türlü desteği sundu. Irak’taki katliamın en önemli suç ortağı oldu. Yani ülkemizdeki işbaşındaki AKP iktidarı savaş suçu işledi ve Türkiye’yi deyim yerindeyse dünyaya rezil etti. Bir başka deyişle Türkiye, AKP iktidarının elinde Irak’ta emperyalistlerin katlettiği milyonlarca insanın canına açıkça kastetmiş oldu.
İş burada kalmadı tabi. Amerikan emperyalizminin koşulsuz işbirlikçisi ve suç ortağı haline gelen AKP iktidarı ABD’nin Büyük Ortadoğu Planı içinde yer aldı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Eşbaşkan sıfatıyla taltif edildi. Bu andan itibaren de Türkiye halkı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eşbaşkan zırvalarını dinlemeye başladı. Bu program gereğince başlatılan “Arap Baharı” içinde de rol aldı. Sudan, Mısır, Yemen, Bahreyn, Libya gibi ülkelerde yaşanan her türlü rezilliğin içinde ABD ile birlikte Türkiye’de doğrudan AKP iktidarının sayesinde suç işlemeye başladı. Çapsız bir “Stratejik Derinlik” kitabının yazarı olan Ahmet Davutoğlu’nun gördüğü Osmanlı düşü de olayların içine şırınga edilerek Türkiye kamuoyunun serap görmesi sağlanmaya çalışıldı. Bu eşsiz suç makineleri sayesinde Libya bugün devlet olmaktan aşiretler topluluğuna terfi ettirildi. Kaddafi, AKP iktidarının başı Recep Tayyip Erdoğan tarafından arkadan hançerlendi ve emperyalizmin köpeklerince linç ettirildi. Şu anda Libya’nın durumunu gözümüzün önüne getirirsek AKP’nin işlediği suçun boyutlarını da görmüş oluruz.
İsrail rahatsızdı. Çünkü yanıbaşında daha önce kendisini mağlup etmiş bir Hizbullah örgütlenmesi sözkonusuydu. Üstelik Hizbullah’ın ayakta kalmasında Suriye’nin rolü de yadsınamazdı. Bu durumda İsrail büyük ağabeye durumu anlattı, büyük ağabey de Türkiye’deki AKP iktidarını Suriye’nin üstüne sürerek içsavaş ortamı yaratılması sağlandı. Dünyanın her yanından ipten kazıktan kopma teröristler Suriye’ye taşındı. Türkiye bunların eline silah verip besleyen ve Suriye’de savaşacak konuma getiren ülke oldu. Türkiye halkı artık AKP iktidarı sayesinde savaşla yatan savaşla kalkan bir ülke haline getirildi. Bu arada Malatya/Kürecik’te radar kuruldu. Güneyimize namlularını Suriye’ye çevirmiş patriot füzeleri yerleştirildi.
Bu arada yaşadığımız savaş ortamı nedeniyle Türkiye halkı gerildikçe gerildi. Hiç üstüne vazife değilken AKP iktidarı tarafından Türkiye doğrudan savaşın tarafı haline getirildi. Deyim yerindeyse Ahmet Davutoğlu gibi hastalıklı düşler gören bir zatı muhteremin eline dış politikanın dümeni verildi. Suriye’deki olup bitenlerin ülkemizdeki yansımalarını Reyhanlı patlamaları başta olmak üzere yaşadık, yüreğimizde derin acılar duyduk. Ne demişler perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. İşte Suriye’de sürekli olarak savaş tamtamları çalınması sonuçta kaçınılmaz olarak işi bir yere getirecekti getirdi de. Bugün NATO çerçevesinde Suriye vurulmak isteniyor. Ülkemiz topraklarında bulundurulan İncirlik Üssü ise bu saldırının merkezi olacak. Daha şimdiden bu üste hareketlilikler görülmeye başladı bile.
Bugün yazıyı uzatmak istemiyorum. Anımsarsanız Menderes de, Amerika’nın dümensuyunda Suriye Sovyetlerin etki alanına giriyor diye saldırmaya kalktıydı. Peki, şimdi ortada Menderes’ten nokta kadar bir iz kaldı mı? Ne garip aynı yazgıyı bugün Recep Tayyip Erdoğan yaşıyor. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın geldiği nokta çoktan Menderes’i sollamış durumdu. Kısaca söylemek gerekirse 2002 Kasım ayından bu yana AKP iktidarı savaş suçu işlemeye devam ediyor. Bugün işlediği suçun tepesine Suriye’ye yönelik yeni bir girişimle tüy dikmeye kalkıştığını görmekteyiz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve tayfası sanıyorlar ki, bu yaptıkları yanlarına kalacaktır.
11 yıllık iktidarları döneminde bu denli büyük suç işleyen bir iktidar buradan ilan ediyoruz savaş suçlusudur ve savaş suçlusu olarak yargılanacak, karşılığını da görecektir.
Bunu bir yana yazın, hiç ama hiç unutmayın.