AFGANİSTAN’DA OLANLAR TÜM DÜNYAYI ETKİLEYECEK NİTELİKTEDİR

Yazan: Turgut Koçak 25 Ağustos 2021

Bugünlerde gündemimiz Afganistan. Bu yüzden de dünyada nasıl tartışılıyorsa biz sosyalistler de kuşkusuz işin içinde bu yüzden oluyoruz ki olay ve olgulara sosyalist bir bakış açısından da dünya doğru bilgilensin ve de yanlış yönlendirilmesin.

Konuya ABD açısından bakanlar hem Afganistan’daki büyük yenilgiyi hem de bir yıl öncesinden çekilme ile ilgili kararı tartışıp duruyorlar. ABD ise bu yeni durumdan ne kadar etkileneceğinin hesabı içinde bu yüzden de bakışı kendi çıkarları üzerinden şekilleniyor. Rusya bu olguyu öncelikli olarak kendi topraklarına terör ihraç etmemesi açısından düşünürken şimdilik pek çok karşıtlığını da saklı tutan bir temkinlilik içinde. Çin ise daha farklı. Çin Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesini Asyalıların inisiyatiflerinin üstünlük kazandığı yolunda yorumluyor. Ayrıca terör ihracı konusunda da perde arkasında Taliban’la konuştuğu biliniyor.

Afganistan’da yeni durumda Afganistan diye bir şey yok. Afganistanlılar bağımsızlık günlerini kutlayamadıkları gibi bu günde Afganistan bayrağı bile taşıyamıyorlar. Burada artık Afganistan Emirliği var ve de onları temsil eden kara bayrakları. Yani Afganistan ABD ve Batı’nın işgalinden kurtuldu desek de yine ABD’nin kuklası Taliban’ın işgali altına girmiş bulunuyor. Bir ülke halkı için çekilmez olan ve dayatılan yaşam kendi içindeki dinci, gerici ve halk düşmanı bir grubun boyunduruğu altına girmeleridir ki Afganistan’daki durum tam da budur.

Dünya şu an 1991 yılında dağılan Sovyetler Birliği’nin çökmesi sonrası yaşanan tek kutupluluğun devamını yaşıyor. İkinci Paylaşım Savaşı sonrası Doğu ile Batı arasında süren soğuk savaş Sosyalist Sistem’in ve Sovyetler Birliği’nin yıkılması ile birlikte diyebiliriz ki son buldu. Bu durumu Batı, emperyalist/kapitalist sisteminin sosyalizme karşı bir üstünlük sağladığı yönünde bütün dünyaya yoğun bir propaganda pompalandı. Kimisi dünyanın küresel bir köy haline geldiğinden dem vurdu, kimisi ideolojilerin bittiği yorumunu yaptı.

Acaba sonuç emperyalist/kapitalist sistemin ideologlarının söylediği gibi mi oldu? Elbette hayır. ABD ve AB hemen gelişmelerin arkasından Balkanlarda kanlı çatışmalara yol açacak adımlar attılar. Yugoslavya’ya karşı girişilen savaş sonrası buradan bir sürü devlet çıkarıp NATO’nun üyeliğine aldılar. Buralar ABD’nin arka bahçesi haline getirildi. Bu süreç içerisinde ise Rusya bir kez daha toparlanarak kendisine karşı Batı’nın kuşatmasını yararak etkisizleştirdi ve Ukrayna çekişme alan haline gelse de Rusya burada ağırlığını kabul ettirdi.

Emperyalist Batı’nın Kafkasya’daki politikalarını da Rusya bu bölgeye çok büyük miktarda askeri güç yığarak bastırdı. Hatta diyebiliriz ki son Azerbaycan – Ermenistan savaşından da kazançlı çıkan taraf Rusya oldu.

Sözünü ettiğimiz coğrafyalardan sonra hesaplaşma Ortadoğu’da, Afrika’da ve Orta Asya’da devam etti. Uzun zamandır bu gerçekleri yaşıyoruz. Irak’tan Suriye’ye, Yemen’den Sudan’a ve Libya’dan Afganistan’a kadar kan ve gözyaşının sebebi bu.

Birçok ülkede kanlı iç savaşların faturaları gözümüzün önünde. Bu savaşlar bilindiği gibi çoğu yerde İslami terör örgütlerinin girişimleri ile hayat buldu. Ve bölgemiz akla ziyan karanlık bir dönemin içine yuvarlandı. Bu sözünü ettiğimiz gelişmeler Trump döneminde daha da tehlikeli boyutlara sıçratıldı ve bölge kanlı bir dehşetin içine sürüklendi. Şimdi yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Eşiğinde olduğumuz dönemi ne soğuk savaş ne sıcak savaş ne de barışla anlatmamız olası değildir.

Bir düşünün Bush’tan sonra iş başına gelen Obama ne diyordu ne yaptı? Afganistan’dan asker çekeceğini dile getiren Obama Afganistan’daki asker sayısını iki katına çıkarmakla kalmadı. Afganistan’daki işgale NATO aracılığı ile NATO ülkeleri de dahil oldular. Peki, Biden ne yaptı? İktidara geldiği zaman İlk işim iktidara gelirsem barış kongresi toplayacağım diyen Biden, bugün Afganistan’da atılan adımla birlikte yeni yeni maceralara yelken açarken bölgeyi de tam anlamıyla bir karanlığın içine sürükleyip bıraktı.

Trump yönetimi bir yıl önce Taliban’la anlaşmış ABD’nin Afganistan’dan çekileceğini dile getirdikten sonra burada bulunan silah ve teçhizatları da dünyanın tam 800 bölgesinde bulunan üslerinden birine taşıyacağını dile getirmişti. Peki, şimdi olanlar nedir? ABD çekilirken bütün silahlarını ve askeri teçhizatını Taliban’a bırakmıştır ki bu gerçeği artık istediğiniz gibi okuyabilirsiniz.

Bu durumda olanlar nedir? ABD Taliban gibi insanlık düşmanı bir örgütün iş başına gelmesini sağlamış yetmez üstüne üstlük iktidara ortak olabilmesi olası sayısız daha çağdaş yapıları da çemberin dışına çıkarmıştır.

Şimdilik durum bundan ibarettir.