Yazan: Turgut Koçak 9 Mayıs 2022
Almanya İkinci Paylaşım Savaşı’nı nasıl niye ve kim tarafından başlattı diye soracak değiliz. Çünkü kapitalist sistem en gerici, en şoven, en kan dökücü ve çürümüş, kokuşmuş sistem olan emperyalizmi yarattı emperyalizmse faşizmi. Doğal olarak bu ortama uygun olarak da Hitlerler, Göbelsler, Musoliniler, Frankolar, Salazarlar ortaya çıktı.
Hitler faşizminin elbette asıl hedefi Sovyetler Birliği idi. Sovyet topraklarına ulaşmak için ise arada kalan birtakım irili ufaklı devletleri de Alman faşizmi ezip geçti ve Moskova önlerine varıp dayandı. Hitler faşizmine karşı asker sivil komünistlerin destansı savaşını kim silmeye kalkarsa kalksın yanılır çünkü başaramaz. Stalin önderliğinde yürütülen bu savaş Alman faşizminin ezilişi ile sonuçlanmış ve tarihin sayfalarına da Sosyalist bir devlet olan Sovyetler Birliği’nin başarısı olarak altın harflerle geçmiştir. Geriye dönüp ne büyük yıkımlar yapıldığını ve ne büyük katliamlara imza atıldığının üzerinde de fazladan durmayacağız çünkü tarihin bu sayfaları asla unutturulamaz çünkü.
Savaş sonrası faşizm yenilgiye uğratıldıktan sonra bunca acıyı yaşamış olan insanlık bir daha bir benzerini yaşamaz çünkü tarihten ders alınmıştır diye düşünüldü. Bu yüzden de dünya görüşü açısından sol görüşlere sahip olanlarda da bu bağlamda bir gevşeme oldu ve kapitalist emperyalist sistemin daha nelere cüret edeceğinin yeterince farkına varılamadı. Bu yüzden de İkinci Paylaşım Savaşı sonrasında ABD’nin önderliğinde emperyalist kapitalist sistem öyle bir soğuk savaş başlattı ki içine sayısız sıcak savaşlar da serpiştirerek dünyanın dört bir yanında bulunan mazlum halklara kan kustururken sürekli komünizm karşıtı düşünceleri propaganda ederek Sovyetleri kuşatma altına aldı. Bu kuşatmada hiç kuşku yok ki Müslüman dünyası da ‘Yeşil Kuşak’ adıyla anılan bir politikayla gözle görülür bir rol oynadı. Sonuçta 72 yıl süren Sovyetler Birliği yıkıldı. Sosyalist sistem çöktü. İşte tam da burada dünyanın bütün komünistlerinin unutmamaları gereken bir gerçeklik vardır ki o da SBKP içinden çıkan ve sosyalizmin yıkılmasında rol oynayan Sovyet liderleri oldu.
Gelinen noktaya baktığımız zaman kapitalist/emperyalist sistem insanlık düşmanı politikalarından an olsun ayrılmadı. Balkan halklarına kan kusturan bir politika izlenerek İlk iş Yugoslavya’nın parçalanması gerçekleştirildi ve görülmemiş bir kan dökülerek o topraklara kin ve nefret tohumları atıldı. Aynı durum Sosyalist sistem içinde yer alan tüm ülkelerde uygulandı ve başarıya ulaşıldı. Romanya’da Çavuşesku’nun nasıl devrildiğini ve katledildiğini hepimiz biliyoruz.
Sonra sıra Baltık kıyılarında ve Romanya’ya doğru sıralanan ülkelere geldi. Bu ülkeler bir yandan sözde bağımsızlık kazandılar öte yandan Batı’nın ve emperyalizmin saldırı ve savaş örgütü olan NATO’nun şemsiyesi altına girdiler.
Emperyalizm duracak değildi. Kafkaslarda ve daha Batı’da oyun üstüne oyun kurdu. Batı bu oyunlarda Kafkaslarda başarılı olamadı ama Batı’da önemli kazanımlar elde etti. Bunun içinse Laboratuvar ülke olarak Ukrayna seçildi. Çünkü Ukrayna geniş yüzölçümüne, zengin tarım topraklarına ve madenlere sahip ülke olmanın yanında Avrupa’ya enerji bakımında bağlantıda rol olacak bir ülkeydi. Bu ülkede aynı zamanda da yüzde 30’ları geçen bir Rus nüfusu vardı. Batı burada iktidarın ele geçirilmesi için sayısız oyunlara başvurdu. Öyle ki Rus yanlısı Yanıkoviç devrilinceye kadar her türlü komplo hız kesmeksizin uygulandı. Batı tarafından Rusları yıldırmak ve göç etmelerini sağlamak amacıyla Neonazi örgütler oluşturuldu. Sonuçta Batı’nın koltuğunun altında kendisi de Neonazilere hayranlık duyan bir kukla yani Zelensky işbaşına getirildi. Bu saatten sonra bölgede huzursuzluk hiç bitmedi. Ta ki Ruslar müdahale etmek zorunda kaldıkları ana kadar olayların artarak devamı sağlandı. Bu durum karşısında Batı’nın ve ABD’nin oyunlarını bölgede bozmak için Rusya silaha sarıldı. Bugün sivil katliamlar gözetilmese bir hafta bile Ukrayna operasyonu sürmez biterdi.
Bu nedenle Rus ordusu ister istemez operasyonu kılı kırk yararak sürdürmek zorunda kaldı. Bu savaşta Batı haber ajanslarının çoğu ise sansasyon haberler peşinde oldukları için düzmece sayısız haberler yapıldı.
Sonuç olarak Rus ordusu Ukrayna sorununu sürüncemede bırakacak değil. Burada bulunan ve kalıcılaşma çabasında bulunan Neonaziler tepelenip işleri bitirilecektir. Batı’nın yalan haberlerle süslediği katliam haberleri sonrası döktüğü timsah gözyaşları da göreceksiniz bir işe yaramayacak. 9 Mayıs 1945 Hitler faşizminin yenilgiye uğratılışının yıldönümü Almanya ve birçok Avrupa ülkesinde kutlanmayacakmış. Şaşırdık mı, elbette hayır.
Ama bugün Kızıl Meydan’da 9 Mayıs 1954 tarihinin yıl dönümü hem de Kızıl Ordu bayrakları ile öyle görkemli kutlanacak ki komünizm sıtmasına tutulup tir tir titreyenlerin ödleri bilmem nelerine karışacak ve 72 yıllık Sovyet deneyiminin bu topraklarda kimse tarafından silinemeyeceği de görülmüş olacaktır.