Yazan: Turgut Koçak 11 Kasım 2020
Ankara İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu 10.11.2020 tarih ve 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 23. 27. ve 72. Maddelerine göre, Ankara Valisi Vasip Şahin başkanlığında toplanmış ve 65ve üstü yurttaşların 10.00-16.00 sokağa çıkabileceklerine karar verirken diğer saatlerde sokağa çıkamayacaklarına karar vermiş bulunuyor.
Görüldüğü gibi korona virüs salgını ile ilgili ilk yasaklarda aynı yaştaki yurttaşlar için konulmuş, bir türlü doğru dürüst herkesi kapsayan bir sokağa çıkma yasağı konulamadığından salgının önü alınamadığı gibi aksine salgın daha da bir artarak toplumu tehdit eder hale gelmiştir.
Şimdi son alınan kararın ne kadar isabetli olup olmadığı üzerinden tartışmayı bile gereksiz görüyoruz. Çünkü bu kararı alanların toplumun sağlığını düşünmekten çok kaygılarının iktidarın en tepesinden gelecek olan istekle hareket ettiklerini ne yazık ki çok iyi bilmekteyiz.
Gerçi Bu konuda en anlamlı düşünce İstanbul Valisi tarafından açıklanmış ve yurttaşların salgından değil, işlerini yitirmekten korktukları dile getirilmiş olup iktidar tarafından da bu yol benimsendiği için salgın bir türlü durdurulamadığı gibi daha da yaygınlaşmış olarak önümüze gelmiştir.
Şimdi Haziran 2020 tarihinden itibaren bu ülkede olup bitenleri tek tek yazmaya bile gerek yoktur. Bu konuda vereceğimiz bir tek örnek bile iktidarın ne büyük bir aymazlık içinde olduğunu göstermeye yeter de artar bile. Biliyorsunuz iktidar hem siyasi hem de ekonomik anlamda sıfırı tüketmiştir. Toplumu kontrol altında tutmak ve yandaşları daha da bir sıkılamak için birden bire gündeme Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi getirilmiş, Danıştay ise bu yönde karar vererek olacaklara adeta çanak tutmuştur.
Sonra Ayasofya cami haline getirildi diye orada tören düzenlenmiş 350 bin insana yakın Türkiye’nin her tarafından oraya toplanan insanlar virüsün yaygınlaşmasında en büyük rolü oynamışlardır. Ancak iş bununla da kalmamış şu ya da bu nedenle yapılan hiçbir kurala uyulmadan mitingler yapılmış.
Uzatmayalım her adımda iktidarın yarattığı ortam yüzünden virüs daha da yaygınlaşarak sayısını bile tam olarak bilmediğimiz ölümler gerçekleşmiştir.
İktidarın kural tanımazlığı elbette bu sözünü ettiğimiz şeylerle de sınırlı değildir. Bilgiler kamuoyundan saklanmış, virüsle ilgili alınan pek çok tedbirler bile muhalefetin işine yarar düşüncesiyle engellenmiş hatta AKP ve MHP’li olmayan belediyelerin yurttaşlardan topladığı yardım paralarına bile el konulmaktan çekinilmemiş, salgınla ilgili yapılacak hastaneler konusu bile iktidarın bildiği şekilde sonuçlanmış, İstanbul’da Atatürk Havaalanı bozularak yapılan hastane ve diğer öteki hastane bile bugün ne durumdadır bilinmez ama iktidar kimseyi dinlemeyerek ve yapımını da yandaşlara pas ederek gerçekleştirmeye çalışırken Adana Büyükşehir Belediye’sinin yaptığı sahra hastanesi ise kabul edilmemiş ve yıkılıp gitmiştir.
Çünkü iktidar muhalefetin halkın gönlünü kazanmasından korku duymaktadır.
Herkes dışardadır. İktidar tedbir alıyor gözükmek için bir kez daha işe 65 yaş ve üstü yurttaşlardan başlayarak onları bir kez daha eve kapatma kararı almayı uygun görmüştür. Bu karar ne kazandıracak kimse her ne hikmetse kendine sormadığı gibi iktidar en gözden çıkardıkları üzerinden yürümeyi seçerek yurttaşların hak ve özgürlüklerine karşı suç işlemeyi devam ettirmektedir. Bu tedbir bir işe yaramaz, çünkü yurttaşların geri kalanları dışardadır.
Durum bu şekilde sürdürüldüğü sürece de virüs salgınının kontrol altına alınması olası değildir. Eğer bu virüs yaşlılarda daha etkili oluyor deniliyorsa yaşlıların bu şekilde evlerine kapatılmaları da sonucu değiştirmeyecektir. Çünkü yaşlılar bu kez de dışardan gelenlerden virüsü kapacaklar ve hastalanacaklardır.
Eğer 10.00-16.00 saatleri arası toplu taşım hizmetlerinin rahatlayacağı düşünülüyorsa bunun da böyle olmadığını anlamak için çıkıp sözü geçen saatler arasında İstanbul’da nasıl bir trafik vardır görülürse ne söylemek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Ya da ne bileyip 65 yaş ve üstü toplu taşım araçlarına bedava biniyor binmesinler düşüncesi taşınıyorsa o zaman da kalkarsınız kaldırdık der çıkarsınız. Yoksa sizin bilimden uzak, her türlü tedbiri elden bırakmış halinizi 65 yaş ve üstü yurttaşların üzerinden gerçekleştirmeye kalkmanızın bir değeri de yoktur anlamı da.
Alışmışsınız ya yurttaşların özgürlüğünü kısmaya gerçek odur ki gelecekte daha geniş özgürlüklerin kısılması için sözünü ettiğimiz yaştaki yurttaşların üzerinden kısıtlamalara giderek dur bakalım ne olacak düşüncesiyle hareket edip duramazsınız.
Salgınsa tüm yurttaşları ilgilendirmektedir. Herkese tedbir ya tam uygulanmalı ya da 65 yaş ve üstü yurttaşların yaşamına da kısıtlamalar getiremezsiniz.
Size bu kafayı taşıdığınız için böyle bir hakkı ne yasalar ne de insani hiçbir kural tanımış değildir.