6 PARTİ 5 SAĞ AYAK

Yazan: Turgut Koçak 3 Mart 2022

28 Şubat tarihinde 6 parti “güçlendirilmiş parlamenter Sistem” uçun hazırlıklarını tamamladılar ve bir toplantı gerçekleştirdiler. Arkasından da ortaklaştıkları bildiri metnini kamuoyu ile paylaştılar.

Toplantı ile ilgili olumlu yorumlar geldiği gibi olumsuz yorumlar da yapıldı. Öyle bir hava verildi ki ülkemizde 20 yıllık AKP iktidarından kurtulunsa kurtulunsa bu 6 partinin çabasıyla kurtulunacağı anlayış hemen pek çok çevrede onay buldu.

6 Parti ile ilgili çözümlemelere gittiğimiz zaman diğer 5 partinin hemen her konuda farklılığını açıkça görmekteyiz. Yani bazı topyekuncular gibi CHP’de eşittir diğerleri ile aynı demiyoruz. Ayrıca CHP ve İyi parti dışında kalan öteki partilerin oylarını ister sağdan yazın ister soldan dikkat çekici bir toplam tutmadığını görüyoruz. Hatta diyebiliriz ki bu partiler yüzde 8 oy oranını bile tutturamayabilir.

Sokağa çıkılsa DP ve Genel Başkanı sorulsa hemen hemen yüz kişi de 1 bile tanıyanın bilenin olmadığını görürsünüz. Bu parti ülkenin il ve ilçelerinde de yaygın bir örgütlülüğe sahip değil. Seçim örgütlenmesini yapmışsa ki o da kesinlikle kağıt üzerinde yapmıştır. Eğer son seçimlerde Gültekin Uysal CHP listesinden seçilmeseydi bugünkü görüntünün bile bir anlamı olmazdı. Bununla birlikte bazı özellikleri var elbette. Örneğin Afyonda tanınıyor, biliniyor. Süleyman Soylu’nun da DP Genel Başkanı olduğunu unutmayalım. Tabi Mehmet Ağar’ı da.

Sonra gelelim Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a. Bu iki kişinin ikisi de AKP içinde en önemli görevlerde bulunduğunu bilmeyenimiz var mı? Bence yok. Her ikisinin de AKP iktidarı işe başladığı günden başlayarak ülkeyi ne hale getiren siyasetçiler olarak birisi Başbakanlık koltuğuna oturmuş ve görev yapmış kişi öteki de en önemli noktada bir anlamda kilit bir bakanlık koltuğunda oturmuş biri.

7 Haziran 2015 tarihinden sonra onca katliamlar gerçekleşti, o dönem Başbakan olan Davutoğlu özellikle Gar katliamı ile ilgili “Bir konuşursam insan içine çıkamazsınız” dediği halde susmayı tercih etti. Aynı şey Babacan için de söylenebilir. Birçok konuda susmasının özeleştirisini yaparken bile Babacan’ın dişe dokunur bir şey söylemediğini hepimiz biliyoruz.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na gelince; Bu kişi Madımak katliamında Sivas Belediye Başkanı idi. Saadet Partililer bu konuda bile bugüne kadar topluma net bir açıklama yapmış değiller. Bizim için Madımak’ta yakılarak katledilenler ne kadar önemliyse onlar için de bu olayın sorumlusu olarak yargılanıp içeri girenler o denli önem taşımakta ve olayın mağdurları olarak görülmektedir. Bu arada tam anlamıyla bir karmaşa yaşandığı dönemde faili meçhuller yaşanırken ve Kürt kökenli iş insanları orada burada ölü olarak bulunurken Meral Akşener’in de DYP’den İçişleri Bakanı olduğunu unutmayalım.

Bu durumda diyebiliriz ki DP Genel Başkanı Gültekin Uysal bu isimlerini yaydığımız politikacılar içinde adı kirli işlere bulaşmamış tek kişi. Bununla birlikte DP’nin kongresinde Genel Başkan Mehmet Ağar’a Prof. Dr. Timur Gürgen şöyle diyor: “Sizi tebrik ederim sayın genel başkan, partiyi ne hale düşürdünüz!” Timur Gürgen, bu sözlerinin karşılığında Gültekin Uysal’dan bir kafa yiyor. Onun vukuatı da bizim bildiğimiz bundan ibaret.

Eee durum bu olunca da ister istemez aklımıza neler gelmiyor neler. 28 Şubat 2022 günü açıklanan bildiride gördüklerimizin bile bu anlayıştaki kişilerce yaşama geçirileceğini düşünüyoruz da doğrusu umutvar bir söz söylemekte oldukça zorlanıyoruz. Ayrıca günümüzde kapitalist sistem savunucusu partilerin burjuva demokrasisine bile saygılı olmadığı belli belli besbeliyken halkın büyük beklentilere sokularak birçok soruna çözüm getirileceği söyleminin de öyle sanıyoruz ki altı da hiç mi hiç dolu değil.