19 MAYIS YASAĞI GERİ TEPTİ

Yazan: Turgut Koçak 20 Mayıs 2012

AKP iktidarı 19 Mayıs kutlamalarına yasak getirmeyi denedi olmadı. Bu denemesi önce Danıştay’dan geri döndü. Ama bu önemli değil, önümüzdeki günlerde Danıştay’ın yapısı değiştirilir olur biter. İşte o zaman AKP iktidarı da yeni bir genelgeyle işi bitirir taşı bir kez daha gediğine koyar.. Ancak; Danıştay AKP genelgesini onaylasaydı da durum değişmeyecekti. Geniş halk yığınları tıpkı 19 Mayıs 2012 günü nasıl konulan yasağı delip19 Mayıs’ı kendi isteğince kutladıysa yine kutlayacaktı. AKP; daha önce kendi ideoloji doğrultusunda pek çok karar aldı ve uygulamaya geçti. Bunların içinde en önemlisi de hiç kuşku yok ki, 4+4+4 Eğitim sistemi ile bilimsel eğitimin köküne kibrit suyu dökülmesiydi. Ne yazık ki, AKP’nin 4+4+4 eğitim sistemine gösterilen tepki cılız kaldı ve AKP iktidarı da kendi istediği eğitim sistemi ile ilgili olarak düzenlemeleri arka arkaya yapıp tamamladı.

Ancak 19 Mayıs kutlamaları ile ilgili olarak getirilen yasak ters tepti. Kitleler bugüne kadar katılmadığı 19 Mayıs kutlamalarını bu kez bir yana bırakarak alanlara koştular. Belki de ilk kez kutlamalar resmi ikiyüzlülüğün dışında yapıldı ve yığınlar 19 Mayıs’a ve anlamına sahip çıktılar. Deyim yerindeyse bu kez AKP baltayı taşa vurmuş, bindiği dalı da kesmiş oldu. Böylece AKP’nin getirmek istediği anlayış halk tarafından tersyüz edilerek dünün müstemlekecilerine olduğu gibi bugünün müstemlekecilerine de hak ettikleri yanıt verildi.

Tabi bu arada sözümona iktidar da 19 Mayıs’ı kutlamamazlık yapmadı. Onlarda yasak savmak kabilinden resmi gönülsüzlük içinde tırnak içinde kutlamış oldular. Bunlardan en dikkat çekeni 81 İl’den gelen gençlerin katılımı ile Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’nda yapılan kutlama oldu. Çünkü buradaki kutlamada Bay Tayyip zehir gibi bir yüzle katılanlara seslendi ve dedi ki, ilk kez bu bayram tankların, topların, belediye konvoylarının olmadığı bir kutlama oldu. Gençlik kendi bayramını kutluyor dedi ve konuşmasını sola ve sosyalizme bir saldırı sözüyle sürdürdü. O’na göre daha önceki kutlamalar Demirperde ülkelerinde kutlanan kutlamalarla aynıymış. Ne demişler; dervişin fikri neyse zikri de odur. İşte Bay Tayyip’in sol ve sosyalizm düşmanlığı burada da ortaya çıkıyor ve sosyalizme saldırı seslenişine dönüşüyordu konuşması.

Anımsatmak istediğimiz bir şey var. Kapitalist/emperyalist sisteme bir şekilde bağlı olanlar bir kez olsun sosyalizme düşmanlıklarını unutmuyorlar. Oysa soldan bazıları ve soldan çark ederek liberalleşenler Bay Tayyip’i desteklemediler mi? 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa’nın değiştirilen maddeleriyle ilgili halk oylamasında hangi nedene bağlı olarak olursa olsun Bay Tayyip’ten yana tutum sergilemediler mi? Dün, ABD’nin güdümünde Komünizmle Mücadele Dernekleri’nde kümelenip sola ve sosyalistlere saldıranlar bugün iktidarda değiller mi? O zaman Mehmet Şevket Eygi’nin çıkardığı Bugün gazetesinde Amerika’nın 6. Filosu’na karşı yürüyüş düzenleyenleri hedef göstererek; silahı olan silahını, olmayan baltasını, sopasını kapıp gelsin komünistlere karşı cihadımız var diyenler onlar değil miydi? Bugün Amerika’nın işbirlikçisi her fırsatta sola ve sosyalizme saldıran AKP iktidarının ileri gelenlerinin izini sürsek nereye çıkar acaba? Ya da şöyle diyelim AKP iktidarını oluşturanlar dün neyseler bugün de aynısı değiller mi? Bay Tayyip’teki kine bakın siz. Adam 19 Mayıs kutlamaları ile ilgili eleştirilerinde de komünistleri unutmuyor. Sözümona aklınca eleştirerek bugün 19 Mayıs’ı kutlayanları aşağılamış oluyor.

Evet, Bay Tayyip haklı. Sosyalist bir ülkenin yöneticilerinin boynuna kimse uşaklık halkası geçiremez. Onlar bilirler ki, kötülüklerin anası kapitalist/emperyalist sistemdir. Sosyalistler olsa olsa kapitalist/emperyalist sistemi yıkmak için mücadele ederler. Ancak asla uşak edilemezler. Bugünkü yönetim 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlarken öyle sanıyoruz ki, geçmişte kendileri gibi davranıp emperyalist düşmanla birlikte davranan atalarını anımsıyor olsalar gerek ki, 19 Mayıs kutlamalarından kurtulmak istiyorlar. Bir düşünelim; Kurtuluş Savaşı kolay kazanılmadı. Kimilerinin baktığı at gözlüğünden bakmanın gereği yok. Kurtuluş Savaşı sonrası emperyalizm ve işbirlikçileri yenildi ve İstanbul dahil işgal ettikleri yerlerden çekilmek zorunda kaldılar.

Sonuçları itibari ile bu Savaş ve bu zafer bu ülke halkının onurudur. Dolayısı ile bu gerçeği sahiplenmekten doğal hiçbir şey olamaz. Bay Tayyip’in incilerini çok dinledik. Hiçbirisi biz sosyalistlerin görüşleriyle yakından uzaktan ilintili değildir. Bunların hizmet ettiği zihniyeti anlamak istiyorsak Şikago’da yapılan NATO ülkeleri toplantısında konuşulanlara dikkat kesilmemiz yetecektir. Bu yüzden bir kez daha anımsatıyoruz ülkemiz ve dünya halklarının en büyük düşmanı kapitalist/emperyalist sistemdir.

19 Mayıs 1919 tarihinde başlatılan ve 9 Eylül 1922 tarihinde biten Kurtuluş Savaşımız da emperyalistlere atılan en büyük tokattır o kadar…