14 MART TIP BAYRAMI

Yazan: Turgut Koçak 14 Mart 2022

Her yurttaşın sağlıklı yaşamaya hakkı vardır. Bu yüzden de sağlık hizmeti tartışmasız kamu hizmeti olarak görülmeli ve hiçbir şekilde ticarileştirilmemeli diyeceğim de iş rayından çıkalı çok olmuş. Gelmiş geçmiş sağ iktidarlarla başlayan ticarileştirmeler bugün AKP ve saray iktidarı ile birlikte en üst seviyeye ulaşmış, sağlık güvencesi olanlara bile beli bir para alınmadan hizmet verilemez hale getirilmiştir.

Öyle ya ne olduğu tartışılır ucube şehir hastaneleri aracılığı ile verilmesi düşünülen sağlık hizmetleri bir de bakılmış görülmüş ki bırakalım hasta olduğu için hastaneye gelen muayene ve tahliller ve diğer hizmetler için verilmesi gereken ücretin yanına bir de ilaç yüzdeleri eklenmiştir ki zaten ekonomik yıkım içinde olan yurttaşın gelinen nokta iyice belini bükmüştür.

Sürekli olarak övüle övüle bitirilemeyen bugünkü hizmette yurttaş muayene için gün bile almakta zorlanmaktadır. Üstüne üstlük hastanelerdeki iş yükünün üstüne bir de korona virüs salgını binince daha da zorluklar büyümüş yurttaş perperişan hale gelmiştir. Hasta olan kişi muayene için kendisine sıra gelinceye kadar durumunun ne olacağını kestirmek bile zordur.

Yine iktidarın sağlık çalışanlarına koyduğu performans yüzünden hasta muayenesi 5 dakika olarak sınırlanmış, bu süre içinde hastaya bakılmasının, tanısının konulmasının olanaksızlığı biline biline doktorlar böyle görev yapmaya zorlanmışlardır. Sağlık çalışanları ve hastanede işleri olanlar bilir. Bu iş yükü yüzünden bütün doktorlar ortalıkta neredeyse hayal gibi dolaşır olmuşlardır. Yetersiz doktor ve sağlık çalışanı olması nedeniyle de ister istemez sağlık çalışanlarının çalışma süresi de arttıkça artmış, nöbetler üst üste konularak dinlenmelerine bile fırsat verilmemiştir.

İktidarın popülist yaklaşımları ve kışkırtıcı davranışları yüzünden gün geçmiyor ki hastanelerde doktorlara ve sağlık çalışanlarına karşı bir şiddet olayı yaşanmasın. Korona virüs salgının ilk yıllarında baş tacı edilen sağlık çalışanları artık unutulmuş onların hiçbir istemi yerine getirilmediği gibi isteklerinde ısrarlı davrananlara karşı da iktidar ceza ile herkesi tehdit eder bur yol izlemeye koyulmuştur.

Özetle çalışma koşulları kötüdür, verilen ücretler komiktir, düzeltileceği söylenmesine karşın da bugüne kadar atılmış hiçbir adım yoktur. Kaldı ki bırakalım adım atmayı iktidar kendi verdiği sözleri bile unutmuştur. Bu yüzden de doktorlar ya işi bırakmakta, ya da yurt dışında kendilerine daha iyi çalışma koşulları ile iş edinmek için yurtdışına çıkmaya başlamıştır.

Bütün bu olumsuz gidiş iktidar a uyarıcı olması beklenirken aksine iktidarın resti ile karşılaşmış Erdoğan konuya eğilmeye bile gerek görmeden “giden gider biz de yolumuza tıbbı yeni bitiren doktorlarla devam ederiz” diyerek yaraya tuz birer ekmiştir. Bu konu çok yazıldığı ve konuşulduğu için yeniden değinmek istemiyorum. Ancak böylesi bir yaklaşımın doğru bir yaklaşım olmadığını anımsatarak yazımı devam ettireyim.

Eh, Erdoğan böyle konuşunca aşağıdaki bir sürü AKP’li yönetici duracak değil ya onlar da aldıkları icazet çerçevesinde veryansın edip duracaklardır. AKP’li Çorum’un Ortaköy Belediye Başkanı, “yurtdışına giden doktorları vatandaşlıktan çıkaralım” önerisinde bulunurken çok rahattır. Çünkü o kişiye göre yurttaşlık hakkı nedir ki? Sonuçta her yurttaş Reisin tebaası olduğuna göre tebaa hakkında da erk sahipleri istedikleri gibi davranabilirler görüşündedir. Adam ne kadar da rahat değil mi? Sanki bu ülke bunların babalarının malı onlar da kime nasıl davranacaklarını mülk sahibi anlayışı çerçevesinde ayarlıyorlar. Ne yurttaş bildikleri var ne de yurttaşlık halkları. 12 Eylül faşistleri bir zamanlar yurtdışına gitmiş olanları yurttaşlıktan çıkarmıştı ya tıpkı onlar da böyle yapabilme hakları olduğunu düşünüyorlar. Kafaları atalım, satalım, vuralım, kıralım, canlarını alalımdan başka bir şeye çalışmıyor. Bu yüzden böylelerini nereye koymak gerekir gerçekten de şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Çünkü bu sözü söyleyen kişi sonuçta bir belediye başkanı.

Neyse tarihin tekerleğini geriye döndürmenin olanağı olmadığına göre 14 Mart Tıp Bayramı dolayısı ile doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımız iş bırakıyorlarsa bu eylemlerinden dolayı halk olarak kendilerini desteklemek zorundayız. Ki sağlık çalışanlarımız ve doktorlarımız bu ülkenin gerçekte onurlarıdır. Bir kişi sağlığı bozulduğu zaman ilk aklına gelen doktorlarsa ve de sağlıkçılarsa sözün gerisi boştur. Hiç kimse ama hiç kimse sağlıkçıların moralini bozamaz. Doktorlarımızı destekliyoruz, iş bırakmış olmaları dolayısı ile yanlarındayız.

Yurttaşlık mührünü ellerinde taşıdıklarını düşünenlere de derslerini nasıl olsa vereceğiz.