12 EYLÜL FAŞİST DARBESİ’NİN 40. YILI

Yazan: Turgut Koçak 12 Eylül 2020

12 Eylül faşist darbesinin üzerinden 40 yıl geçmiş. Darbe hiç kuşku yok ki ABD emperyalist/kapitalist sisteminin ve uluslararası sermaye güçlerinin çıkarı doğrultunda emir komuta zinciri dahilinde TSK’ya yaptırılmış.

Darbeyi daha başından sahiplenen ABD emperyalistleri, darbeyi yapanlar için korkulacak bir şey yok darbeyi bizim çocuklar yaptılar demişlerdir.

Darbeden önce ülkede yaşanan genel havaya baktığımız zaman sokakların kan gölüne döndürüldüğünü görüyoruz. ABD’nin gladyo örgütlenmesi içinde yer alan MHP ve Ülkücü yapılar ve dinci örgütlenmeler sola ve sosyalizme karşı öyle bir görev üstlenmişler ki görevleri gereği Milliyetçi Cephe iktidarlarını kurarak sol ve sosyalistleri ezmek için ellerinden ne geliyorsa yapmışlardır.

Ortalık kan gölüne dönmüş olmasına karşın TSK hiçbir şey yapmamış, tersine daha sonraki açıklamalarında dile getirdikleri gibi koşulların olgunlaşmasını bekleyin 12 Eylül 1980 tarihinde faşist darbeyi gerçekleştirivermişlerdir.

Darbeden sonra yaşananları o kadar çok yazıp çizdik ki bir daha bir daha yazıp çizmek sonuçta bizler de insanız çektiklerimizi yeniden anımsadığımız için bu konuyu kapatmak en iyisidir diye düşünüyoruz. Bu yüzden de konuyu kısaca geçmek istiyorum. İlerici, devrimci, sosyalist tüm örgütler birer birer kapatılmış, yöneticileri içeri alınmış, bulunamayanlar içinse tam anlamıyla bir sürek avı başlatılmıştır. Darbe sonrası yapılan işkenceleri ise anlatmak o kadar zordur ki bu dönemde binlerce kişi sakat kalmış, işkencelerde yaşamlarını yitirenlerin sayısı bile belirsizdir. Ağır cezalar, idamlar birbirini izlemiş.

Kuşkusuz 12 Eylül faşist darbesi TSK’nın emir komuta zinciri içinde gerçekleştirilmiştir ama bu darbenin akıl hocalarını gerçekten bizim halkımızın iyi bilmesi gerekir. Bu kişilerden birisi hem de her şeyi dipten doruğa bilen biri olarak Turgut Özal’dır. Turgut Özal her anlamda diyebiliriz ki darbecilerin akıl hocalığını, ABD’nin de isteklerini yerine getirmiştir.

12 Eylül Darbesi’nden önce uygulanamayan 24 Ocak Kararları Turgut Özal’ın biçimlendirdiği bir uygulama olmuştur. 12 Eylül dönemi ve devamında ülkede öyle bir özelleştirme furyası başlatılmıştır ki ülke bugüne kadar benzerini ne görmüş ne de yaşamıştır. Ülkemizde dinci yapıların palazlanıp iktidar olabilme aşamalarına gelmeleri bile 12 Eylül darbesinin sonucudur. Diğer bütün siyasi akımlar ezilir özellikle de sosyalistler yok edilirken dinci kesim korunup kollanılmıştır. 1997 yılında Erbakan’ı iktidara taşıyan anlayış 12 Eylül darbesi anlayışıdır.

Erbakan ve çevresinin iktidara gelişi bazı tepkileri de dışa vurduğu için ABD bir kez daha harekete geçmiş, Erbakan’ın dizi dibinden kaldırdığı kadrolarla AKP’nin kurulmasını sağlayarak AKP’yi iktidara taşımakla kalmamış, bölgemizde AKP iktidarını tepe tepe kullanarak bugün bölgemizde yaşanan bütün kötülüklere de ortam hazırlamıştır.

AKP iktidarı 18 yıldır iktidardadır. 18 yıl içinde demokrasinin D’si bile kalmış değildir. Ülke baskı ve zulüm düzenin egemen olduğu bir ülke haline gelmiştir. Sermaye güçleri ne istiyorsa bir tanesi bile geri çevrilmemiş, özelleştirme ile bugün kamunun elinde satacağı hemen hemen bir şey kalmamıştır. Har vurulup harman savrulan ekonominin bütün yükü emekçilerin sırtına bindirilmiş, birileri çala çırpa, vurgun ve talan yaparak Karunlaşırken nüfusun neredeyse yüzde 90’nına yakını yoksulluk ortamının içine itilmiştir. Çalışanlar artık aç ve geleceğinden umutsuz hale düşürülmüştür. Ülkemizde ekonomi çökmüş, üretim bitirilmiş, tarım can çekişir hale getirilmiş, ülke dışalıma boğularak birilerinin daha da zengin olmalarının önü açılmıştır. Bugün dükkanların raflarına bakarsanız tütün mamullerinden bir tekinin bile Türkiye’de üretilmiş mallar olmadığını görürsünüz.

Sonuç olarak 12 Eylül 1980 Darbesi kesintisiz olarak ülkemizde 40 yıldır sürdürülmekte olup işbaşına gelen iktidarlar ise halkın hak ve özgürlüklerini çiğneyerek, onları kuru ekmeğe muhtaç ederek, yığınları dinci gerici ve faşist bir tasallutun içine iterek ülkemizde özgürlükleri tamamen boğmuştur.

Yani 12 Eylül faşizmi bugün de kesintisiz sürdürülmekte, faşist bir ortamda AKP ve saray iktidarı da binbir oyun ve baskıyla iktidarda kalabilmenin denklemlerini kurarak halkın tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaktadır.